Tam işler yolunda gitmeye başlamıştı - en azından - saha içinde. Sakatlar iyileşmiş, kıt kanaat transferler yapılmış, Emre Akbaba da geri dönmüştü. İkinci yarıya galibiyetle girilip, kupada çeyrek final vizesi alınmış, dünkü ‘zorlu’ Konya deplasmanında da galibiyet  daha ilkyarıda garanti altına alınmıştı ki, kâbusu yeniden yaşamaya başladı Galatasaray. Evet, bu korkulu düşün futbolcası ‘sakatlık..’ Bülbül nasıl dilinden çekmişse bin yıllardır, G.Saray da sakatlıklardan yaka silker hale geldi bu sezon.  İşte dün.. Takım, Marcao’nun yokluğuna karşın takır takır oynar, goller bulurken, kendisinden çok şeyler beklenen Falcao birden arka adalesini tuttu attığı gol deparı sonrası. Aradan 3-5 dakika geçmişti ki bu kez takımın ‘taşıyıcı’ kolonu solbek Saracchi de elini adalesine  götürmez mi? Tababet uzmanı değilim, ama eğer tedbir amaçlı çıkmadılarsa iyi olasılıkla 15, kötü olasılıkla 1.5 ay yoklar. Demek ki, ligin ilkyarısınaki ‘kıtlık’ günlerine dönecek Galatasaray.  Dedik ya tam da oynamaya başlamışken diye; örneğin dün Emre’nin tekniği ve ceza alanına dikine girme yeteneği ile topu ileride tuttu Sarı-Kırmızılılar. 40 metrelik çarpaz paslarla rakibin gardını düşürdüler. Böyle olunca da Falcao boş alan buldu. Ömer’in dinamizmi, Seri’nin hızlı oynama arzusu, Feghouli ile Mariano’nun da kenar bindirmeleri, Aykut Kocaman’ın savuma futbolunu ucu kaçmış yün kazak gibi çözüverdi. İlk golde, doğru adam, doğru şut skor üstünlüğünü getirecekti. İkinci golde de raipçe beklenmeyen vuruş tercihi vardı. Seri-Emre-Ömer-Falcao iş bitiricilik örneği sergilemişlerdi iki golde. Maç da orada bitti zaten. Konya’nın format değiştirip hücuma çıkışı sonucu yakaladığı fırsatlar da Muslera’nın ‘üst düzey’ kaleciğine takılacak, bu arada Falcao’nun yerine giren Adem de sezonun en farklı deplasman galibiyetine adını yazdıracaktı. Evet, Konya gibi bir deplasmandan alınan 3 puan çok çok önemli, ancak G.Saray, sakatlanma riski yüksek isimlerle oynuyor ve kalan şu son 1-2 günde eğer kulübesini güçlendirmezse bu maratonun sonunu zor getirir. Dip not: Hafta sonu Başkan Mustafa Cengiz ve Fatih Terim arasında oluşuveren gerginliğe gerek yoktu, çünkü bu kadar sorun varken, iç meselelerden çok dışarıyla uğraşmalı Galatasaray; eğer şampiyonluğu kovalayacaksa 34. haftaya kadar!