Özdemir İnce

Atatürk, İzetbegoviç ve İmamoğlu

19 Ocak 2020 Pazar

Tengri hepimizi kötü çevirmenin şerrinden korusun: Edebiyatımıza ve siyasete yaptıkları kötülükler Bağdat’a kadar duble yol olur. Bir zamanlar “Güdümlü Yazar”, “Güdümlü Edebiyat” vardı tukaka edilen. “Bir parti ya da bir ideoloji tarafından güdülen” anlamına geliyordu. Gerçekte tam tersi idi. “Angaje (engagé) olmak”, yükümlenmek, gönüllü olmak, savlı olmak anlamına geliyordu. Gönüllü, yükümlü, savlı olmak, sav sahibi olmak kolay değildir, özgür irade ister. Seçimi kendi özgür iradenle yaparsın, bir ideale bağlanırsın. Edebiyat alanında, bu konuda, bir kervan yükü yazı yazdım.

***

Örneğin ben, kimse tarafından güdülmeyen, güdülemeyen, savlı, gönüllü, yükümlü, angaje bir şair, yazar ve gazete yazarıyım. Hürriyet gazetesinden hükümet buyruğuyla atıldığım zaman güdümlü, güdülen, ücretli asker yazıcılar, “Devlet gazetesinin en laikçi yazarı Hürriyet’ten kovuldu” diye yazmışlardı. Dost ve düşman kim olursa, benim aydınlanmacı, cumhuriyetçi ve devrimci bir yazar olduğumu bilir. Bana bazı şeyleri yakıştırır, bazı şeyleri yakıştırmaz. Bu yazdıklarıma bakıp beni CHP’ye, TKP’ye, Sol Parti’ye falan yamamak isteyen çıkabilir. Yanlış olur! Çünkü savgüden bir yazar, aynı savın peşinde olsalar da hiçbir siyasal partiye bağlanmaz; özgür kalmak zorundadır.

***

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir Basın Danışmanlığı

([email protected]) var. İmamoğlu öksürse, burnunu kaşısa hemen bildiri yapıp gönderiyor ama tıpkı Başyüce’nin bakanları gibi, sorulan hiçbir soruya cevap vermiyor. 

Örneğin Ekrem İmamoğlu, Bosna Hersek’e gitmiş. Bununla ilgili bir haber metni gönderdiler: “Müslüman Boşnakların lideri ve Bosna-Hersek’in eski Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç’in Saraybosna’daki anıt mezarını ziyaret etti. İzetbegoviç’in Bosna-Hersekliler için en önemli önder konumunda olduğunu vurgulayan İmamoğlu, ‘Buna benzer örneği de biz, kendi topraklarımızda, yine Balkanlar’ın bir çocuğunun önderliğiyle yaşadık; o da Mustafa Kemal Atatürk. O da zor koşullarda ülkemize önderlik etti, ülkemize ışık tuttu ve hâlâ geçerli olan; yurtta barış dünyada barış, cümlesini bize miras bıraktı. Böyle güzel liderlerin, bugünkü evlatları olarak, sizler ülkenize hizmet ediyorsunuz, bizler de ülkemize hizmet ediyoruz. Şanslıyız. Ama bu şansı daha ileriye taşımak adına da çok çok çalışmalıyız onlara layık olabilmek için’ dedi.

Yaptığı görüşmelerin ardından ‘Kovaci Şehitliği’ne geçen İmamoğlu, halkına uluslararası arenada tanınan, bağımsız ve egemen bir devlet bırakan ve 19 Ekim 2003’te başkent Saraybosna’da vefat eden Bosna-Hersek’in kurucu lideri Aliya İzetbegoviç’in anıt mezarını ziyaret etti.

Daha sonra Aliya İzetbegoviç’in anıt mezarına  çelenk ve karanfil bırakan İmamoğlu, ‘Bazen çok zor koşullarda toplumlara önderlik edip, onları geleceğe hazırlayan liderler doğarlar. Bu, çoğu zaman bazı toplumlara nasip olmaz ama burada Boşnak toplumuna çok değerli bir lider, böyle bir ışık tutmuştur, geleceğe dönük bir umut vermiştir. Şu anda bence buradaki insanlar o umudun ve tuttuğu ışığın altında aydınlanarak yol yürüyorlar. Biz de bunu hissediyoruz. (...) Buna benzer örneği de biz, kendi topraklarımızda, yine Balkanlar’ın bir çocuğunun önderliğiyle yaşadık.’ ”

***

Çok güzel! Bir dost ülkeye ziyarette bulunan bir siyasetçi elbette oranın en önemli simgesini ziyaret edecek, defter varsa izlenim ve duygularını yazacak, gazetecilere demeç verecek. Bizde bu yer Atatürk’ün Anıtkabiri’dir. Ancak Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı konuşmaya bir “savlı” yazar olarak itirazım var. İzetbegoviç, Bosnalılar için çok önemli bir insan. Bosnalı Müslümanların gururunu okşayacak bir konuşma yapmak çok doğal... Ama İzetbegoviç ile Atatürk’ü aynı bağlamda anmak bir bilinç savrukluğunun işareti. Neden?

Çünkü Aliya İzetbegoviç, Cumhuriyet düşmanı yurdumuz İslamcılarının “Bilge Kral” unvanıyla kutsallaştırdıkları, 1992’de El Kaide militanlarını Bosna’ya davet eden bir siyasetçi. İddiaya göre: İslamska Dekleracia adlı kitabında Atatürk’ü kötülüyormuş... Şu var ki İzetbegoviç koyu bir İslamcı, şeriatçı... Yoksa El Kaide’yi Bosna’ya neden davet etsin?

***

Müslüman Bosna Hersekliler’in önderi olan İslamcı Aliya İzetbegoviç’e kuşkusuz saygı göstermek zorundayız. Ama onun adıyla Atatürk’ün yan yana anılması bir gaflettir. Ekrem İmamoğlu Bey’e bu itirazımı iletecektim. İletişim kurmadıkları için bu yazıyı yazmak zorunda kaldım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk 16 Nisan 2024
Sanki düşman işgali 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları