Coğrafi şahsiyet..

05 Ocak 2020 Pazar

Her fırsatta, İstanbul bizim sevdamızdır” diyen AKP lideri, kesinlikle ve artık tarihi” bir şahsiyettir, bu da doğaldır.

Doğal olmayan, bir de ayrıca “coğrafi” şahsiyet olmaya kalkmasıdır.

Trakya bölgemizi kuzeyden güneye yarmaya ve ortasından deniz geçirmeye yönelmesidir.

Bu, tipik bir aşkından şaşkınım” veya “ya ölürüm ya öldürürüm!” durumudur.

Neyse geçelim, bu sevimsiz ya benimsin ya hafriyat kamyonlarının muhabbetini!

***

Yeni yılın, bu güzelim ilk pazar gününde, siyasetten uzak durup azıcık edebiyattan söz etmek gerek.

Zira, aşka âşık şaşkınlık” halleri, siyasetin değil, edebiyatın konusudur.

Ki bu hale düşenlere “ayran gönüllü” de denir, “şıpsevdi” de.

***

Orta yaşın üzerindeki her yurttaşa, orta veya lisedeyken okutulan Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın “Şıpsevdi” romanı, “İkdam” gazetesinde tefrika edilirken “imalar var” diye yasaklanmıştı. (1901)

II. Abdülhamid döneminde değiliz.

Çok şükür sansür mansür yok.

Hatta yeni özgürlüklerle dolu yargı paketimiz bile var.

Yasaklanan 121 yıl önceki o romandan bazı satırları ileri demokrasimiz ile ifade özgürlüğümüzün keyfini sürmek için okuyalım:

Şarlatanın en açık işareti, bilmediği şeylerden bilir gibi bahsetmek;

cehaletini saklamakta büyük başarı göstermek;

Bazı konularını ömründe bir defa okuduğu hafazanallah veyahut hiç okumadığı bilimde, teknikte uzmanlık iddia etmek;

İki kere iki dört eder keskinliğiyle iddialarının çürüklüğü ispat edildiği halde asla kanaat getirmeyerek (...)

Her ikna biçimini mubah saymak;

Tartıştığı kişinin söylediği ne kadar açık, düzgün, kanıtlanmış olsa da yine anlamaz görünerek meseleyi safsatalara, karışıklığa boğmak;

Nihayet hasmını usandırarak, nefret ettirerek, iğrendirerek tartışma meydanından püskürtmek...

Sonra dönüp muzaffer bir tavırla: Gördünüz mü, (..) dayanamadı. İşte kaçtı’ demek.

***

No comment!

Sansür yok, ama ya mansür?!

***

Bu pazar siyaset değil, edebiyat var dedik.

Zaten geçmişin sansürlenmiş gazetelerinden medet ummaya gerek yok.

Yakın dönemden bir köşe yazısı alıntısıyla devam edelim.

Yazar, tövbe tövbe, ortaya peş peşe sorular soruyor:


Hayatınızda bir kez olsun kahkahalarla güldüğünüzü hiç gören yok mu?

Kafanız hafif arkada omuzlarınızı ufak ufak dalgalandırarak mı yürüyorsunuz?

Dans ederken çekilmiş bir fotoğrafınızı hiç kimse asla görmedi mi?

Kaç yaşında mastürbasyona başladığınızı asla hiç kimseye söylemediniz mi?

Gençliğinizde de, hiç kimseyi takmayan bir havada mıydınız?

Bilmediğiniz konular açıldığında, sağa sola bakınarak, ‘saçma sapan şeylerle ilgilenmediğiniz’ izlenimini veriyor musunuz?

Kendinizi gökler tanrısı Zeus, yahut yerler tanrıçası Hera gibi; başkalarını da küçücük bitler, pireler gibi gören pozlarda mı durup yürüyor, kalkıp oturuyorsunuz?

Türkiye’de hangi yazarların nasıl geçinmiş olduğu sorusu, aklınıza asla gelmedi ve gelmiyor mu?

Fırsat çıktığında sağa sola emir vermeyi; dünyada martılar üstüne kaç şiir yazılmış olduğunu düşünmeye, her zaman için yeğler misiniz?

Gençken araba kullandıysanız; herkesten üstün olduğunuzu, gazdan ayağınızı hiç çekmeden mi kanıtlardınız?

Küçükken silik bir ailenin mi çocuğuydunuz?

Şayet siyasetçiyseniz; siyasetçi olmadan önce nasıl geçindiğinizi bilenler çok mu az, yoksa hiç mi yok?

Varlığınızı kanıtlamak için, mesleğinizde evrensel bir kalite göstermek yerine; havalı ve kasıntılı durmak, daha mı tatmin ediyor sizi?

Sandığınız kadar zeki ve akıllı olmadığınız kuşkusuna hiçbir zaman asla kapılmadınız mı?

Olduğunuzdan daha mı donanımlı görünmeye çalışıyorsunuz?

***

Yukarıdaki soruların tümüne ‘evet’ diyenler; tam bir megaloman ve kasıntıdırlar.

Yarısına ‘evet’ diyenler; bazen kasıntı, bazen doğal sayılabilirler.

Daha azına ‘evet’ diyenler ise çağdaş sayılabilecek düzeyde görgülü ve birikimlidirler.

Hiç ‘evet’ demeyenler ise ya yalancıdırlar ya da Nobel’li bir fizikçi.” (Milliyet Çetin Altan - 10.07.2013)

***

Rahmetli sevgili Oktay Akbal Ağabeyimiz boşuna “Yaşasın Edebiyat” dememiş!.






Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları