Arif Kızılyalın

Futbolda hali pürmelal görüntüler!

24 Aralık 2019 Salı

Osmanlıca bir terkip; “hali pürmelal”. Bir yaşam kesiti içindeki “sıkıntılı” durumu anlatmak için kullanılmıştır klasik edebiyatta.

Şimdilerde ise bu tamlama Türk futbolu için biçilmiş kaftan.

Pazar günkü derbi bile bu terkibi doğrular nitelikte. Baksanıza Fenerbahçe kazandığı halde Ersun Yanal’ın açıklamaları nedeniyle krize girdi, Beşiktaş, futbolcusunun itiraz etmediği pozisyonlar için isyan noktasında. Galatasaray’ı saymıyorum; onlar TFF Başkanı, MHK Başkanı, Fenerbahçe Kulübü Başkanı’nın yaptığı toplantıya takılıp kalmışlar.

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var ki, kulüp başkanları pekâlâ TFF ve MHK Başkanları ile buluşabilir; öküzün altında buzağı aramamak gerek. Ne var ki, iş bilmezlik yapıp bu görüşmeyi federasyon çatısı altında değil de başka bir mekânda gerçekleştirirseniz, zaten kaynamaya hazır kazanın altına odunu atarsınız. Şimdi burada deniyor ki, “Trafik kötüydü, Riva uzaktı..” Gerçekten de uzak bir yer Riva, ama yakını var! Mesela TFF’nin, Levent’in göbeğindeki mülkü “Perili Köşk..” dururken Zorlu “zorlaması”nın mantığı nedir? İşin bir de bu buluşmanın medya tarafından ortaya çıkarılmasından sonra kamuoyuna duyurumu meselesi var tabii!

Şans bu ya o görüşme sonrası ilk maçta, üstelik derbide, “göreceli” hakem hataları peyda olunca ortalık birbirine girdi.

Oysa adınız ve soyadınız kadar emin olun ki, Sayın Ali Koç, Zorlu buluşmasında Zekeriya Alp ve Nihat Özdemir başkanlardan kuraldışı bir talepte bulunmamıştır, bulunmaz da, ancak ülkenin iklimi, “bulut yokken nem kapmaya uygun” olduğu için bir adım atarken 2 kere düşüneceksiniz.  Mesela, iç sesiniz diyecek ki, “Nihat Özdemir, olmaz. Bu toplantıyı federasyona al.. Sonra bak derbi var, iş ortaya çıkınca birileri(!) pimpiriklenir...” Ama nerede!

Gelelim Beşiktaş’ın isyanına. Evet Cüneyt Çakır iyi maç yönetmedi pazar akşamı. Nkoudu’nun pozisyonunda VAR’a gitse penaltıya hümedebilirdi, ama galibiyeti de Beşiktaş’tan alıp Fenerbahçe’ye vermedi. Abdullah Avcı’nın satır arasındaki sözlerine bakın, ne demek istediğimi anlarsınız: “Fenerbahçe daha çok istedi, biz istemedik..” 

Ve Galatasaray. Mutsuzluk ikliminin merkezi oldular. Ocak ayında şapkadan çıkacak tavşanı bekliyorlar; yani takımın dökülen isimleri gidecek, onların yerine müthiş birileri gelecek; üstelik bu mali darlıkta, üstelik, transfer dönemi dar zamana tıkıştırılmışken! Kimse hayal görmesin, ne öyle futbolcular mevcut, ne öyle bir para. İşi kurtarırsa “Florya ruhu” toparlayacak.

O yüzden çözümü kendi içinde aramalı Sarı-Kırmızılı aile. Fatih Terim, vermeli direktifi ekibine, “Kondisyoner tempo yüseltemeyenleri rapor etsin. Altyapı hocası da bana bir sağ, bir sol bek, bir stoper, bir merkez orta saha, bir de santrfor yollasın..” İnanın, o genç çocuklar, Göztepe maçındaki “ruhsuzlar ordusu” kadar vurdumduymaz olmazlar formayı giydiklerinde...

Son söz ise yine TFF için, ancak orada işini yapan grup için. Biliyorsunuz geçenlerde UEFA Disiplin Kurulu, Milli Takım futbolcularımızın EURO 2020 elemelerinde verdikleri asker selamını masaya yatırdı. Konu görüşülürken de TFF’nin aynı zamanda UEFA yöneticisi olan ismi Servet Yardımcı, disiplin kurulu üyeleri ile tek tek görüşme yaptı. Ceza işi, “finallerden atılmaya” kadar varacakken, mesele uyarı ile geçiştirildi. Gerçi medyamız, “para cezası” diye yorumladı ama Türkiye’ye asker selamından sadece uyarı geldi. Bu bir diplomasi zaferidir, hatta TFF’de Servet Yardımcı ve ekibinin attığı bu adım Başakşehir’e benzeri olaydan verilen cezayı da hafifletmiştir; yani konu sayın Göksel Gümüşdağ’ın söylediği gibi “UEFA bizi sınıyor” falan değildir. Geçenlerde Fransız ve Alman basınındaki haberler ilgimi çekti: “Türkiye bu asker selamından nasıl ceza almadan kurtuldu..” demişler, gerçekten ucuz kurtulduk!. Galiba Şenes Erzik döneminde yakaladığımız lobi gücünü, öğrencisi ile yavaş yavaş kazanıyoruz, kimin emeği geçtiyse teşekkür ederiz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024
Kimin bayramı? 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları