Alanyaspor’un puan tablosundaki yerini “Çünkü bu sene rakipler kötü” diye açıklamak yeterli değil! Yaratıcı değil belki ama disiplinli. Zayıf yönlerini kapatmayı bilen kuvvetli yönlerini de akıllıca kullanan bir takım olarak yerlerini hak ettiklerini teyit ediyorlar. Galatasaray karşısında da bu prensipten vazgeçmiyorlar. Sadece ilkyarıda gol pozisyonu üretmekte kısır kalıyorlar. Bunda taktiksel bir kurgu var. Zira ilkyarıda kullanmadıkları tüm pozisyon haklarını ikinci yarıda peş peşe sergiliyorlar. Bir de tabii ki Galatasaray etkisi… 

4-1-4-1’lik oyun düzeninde, Seri ve Nzonzi’nin uyumlu oyunu defansta Galatasaray’ı rahatlatınca, Ömer, Lemina, Belhanda ve Adem daha yaratıcı ve daha yıpratıcı bir futbol sergileyebiliyor Galatasaray. En azından Tuzla maçına göre!!! Nitekim her ne kadar sonunda hakem ofsayt kararı ile iptal etse de Ömer’in ortası ve Adem’in vuruşuyla ilk golü bulan taraf da onlar oluyor. İptal kararı motivasyonu düşürmüyor, perçinliyor. Maçın geneline yayılan bir ısrar değil onlarınki, öte yandan rakip üzerinde baskı kurmayı da onları daha çok kendi yarı sahalarında tutmayı da başarıyorlar. Gelişen bir atakta, elle oynama sonucu verilen penaltıyı Belhanda ağlara yollayınca skor olarak da rahatlıyorlar. Ancak dengesi Galatasaray’dan yana ağır basan bu rahat tempo ikinci yarıda, Alanyaspor’un taktik değişikleriyle bir anda çehre değiştiriyor! İkinci yarının ilk düdüğü ile anlıyoruz ki, konuk takım tüm hünerlerini bu yarıda sergileyecek. İşte, Galatasaray defansı açısından son derece yıpratıcı dönem de böyle başlıyor. Alanyaspor 60. dakikadan  itibaren sıkmaya başladığı mengeneyi, gittikçe daraltarak Galatasaray’a soğuk terler döktürürken, 70’ten itibaren bu düzen artık sadece Muslera-Alanyaspor arasında oynanan bir maça dönüşüyor. Öyle bir süreç ki bu, Alanyaspor Galatasaray ceza sahasına kamp değil toplu konut kuruyor adeta. Ancak hiçbirisi amacına ulaşmıyor ve Galatasaray son derece kıymetli bir üç puana ecel terleri dökerek uzanıyor. O kadar çok pozisyon var ki, anlatmakla bitmez ama özellikle Caulker’in birbirinden net kafa vuruşlarını ancak Süpermen kurtarabilir. Ona da G.Saraylılar Muslera diyor.