Özdemir İnce

Tarih ve tevatür (1)

06 Aralık 2019 Cuma

Rönesans’ı, 1453’te İstanbul’dan kaçan Rum bilginlerin İtalya’da başlattığına dair bir tevatür, bir efsane vardır ki buna memleketimizin sağ cenahı yılana sarılır gibi sarılır. İyi de bu bilginler söz konusu Rönesans’ı neden Konstantinopolis’te başlatmadı da devrimi başlatmak için taa İtalya’ya göç etti?  Bunun cevabı yoktur, zaten sorusu da yoktur. Tevatüre (söylentiye) göre çağının çağdaşı olan, dahası  çağının ilerisinde bir dâhi olduğu iddia edilen Fatih Sultan Mehmet neden bu bilginlerin kaçmasına izin verdi de Ali Kuşçu’yu medrese hocası yapmak için taa Semerkant’tan getirtti? Üstelik o yıllarda dünyada milliyet düşüncesi de yoktu? Duyduğu her şeye inanmamak çağdaş olmanın en önemli özellik ve niteliğidir. Sonra ne oldu?

***

Müneccim ve bilgin Takiyüddin 1575 yılında İstanbul’da Tophane sırtlarında bir gözlemevi  (Dar-ü’r Rasad-ül Cedid) kurdu. Ancak gözlemevi, 1580 yılında, Allah’ın izni, Peygamber’in kavli ve Şeyhülislam Kadızade’nin fetvası ve padişah III. Murad’ın emriyle denizden topa tutularak yıkıldı. Böylece Osmanlı tarzı  Al Nahda (Rönesans) tamamlandı. Onlar erdi muraduna biz çıkalım kerevetine.

***

Bu tevatürü Fransız kaynaklarında da araştırdım ve “Tarihte Yalanlar adlı bir yerde şöyle bir bilgi buldum: “Okulda, Constantinople’un 1453 yılında Türkler tarafından alınması üzerine sürgüne gitmek zorunda kalan Grek bilginlerin İtalya’ya sığındıklarını öğrendik. Söylentiye göre bu bilginler bilgilerini İtalya Yarımadası’na yaymışlar; Rönesans’ın başlamasına ve öteki Avrupa ülkelerine yayılmasına yol açmışlar. Ama tarih bu hazırlop bilginin gerçekle ilişkisi olmadığını gösteriyor.”

***

Peki, işin doğrusu ne? Olmuş olanların tarihine bakacağız. Örneğin Batı’daki ünüversitelerin kuruluş tarihlerine:

Dünyanın ilk üniversiteleri:

1. Bologna Üniversitesi (İtalya, 1088); 2. Oxford Üniversitesi (İngiltere, 1096-1167);

3. Salamanca Üniversitesi (İspanya, 1134); 4. Paris Üniversitesi (Fransa, 1160-1250)

5. Cambridge Üniversitesi (Birleşik Krallık, 1209); 6. Padua Üniversitesi (İtalya,1222);

7. Napoli Federico II Üniversitesi (İtalya, 1224); 8. Siena Üniversitesi (İtalya, 1240);

9. Coimbra Üniversitesi (Portekiz, 1290); 

Ve Türkiye: Darülfünun (1863); İstanbul Üniversitesi (1933)

***

Peki, matbaa ne zaman çalışmaya başlamış?

Dünyada, Gutenberg’in ilk baskı aracının, Almanya’nın Strasburg kentinde 1440 yılında çalıştığı kabul edilir. Günümüze kalan bilgilere göre Gutenberg, 1448’de Kırkiki Satırlı adı da verilen Kutsal Kitap’ın basımını tamamladı.

Matbaa Osmanlı ülkesine ne zaman gelmiş? 1726 yılında. Ulema sayesinde, 278 yıl gecikmeyle. Acele işe seytan karışır.

***

Peki, işin doğrusu ne? “Yeniden doğuş” anlamına gelen Rönesans “Antik Yunan düşünce, felsefe ve sanatına dönüş, oradan kaynaklanma” anlamını içerir. Antik Yunan’ın keşfidir. Rönesans’ın resim ve heykeldeki öncülerini hepimiz biliriz: Ressamlardan Rafael (1483-1520) aynı zamanda heykeltıraş, mimar ve edebiyatçı da olan Leonardo da Vinci (1452-1519), Michelangelo (1475-1564) bu dönemde İtalya’da yetişen sanatçılardır.

***

İtalya’daki Rönesans hareketinde eski Yunan ve Roma yazar ve filozoflarının (Tacitus, Sophokles, Demostenes, Platon, Cicero ve Vergilius…) yapıtları tekrar keşfedildi. Bunun sonucu olarak Hükümdar’ın yazarı Niccolo Machiavelli (1469-1531), Tasso (1544-1595) gibi önemli yazar ve düşünürler ortaya çıktı.

Fransa’da I. François (1515-1547) günümüz Fransası’nın kültürel temellerinden  Collège de Franceı kurdu. Almanya’da daha çok din alanında değişiklikler oldu. Almanya’da hümanizm akımında Erasmus (1467-1536), Röklen (1452-1522), Luther (1483-1546) düşünce hayatına yön verdi.

***

Rönesans’a katkıda bulunanları sayalım: Fransa’da Ronsard (1525-1585), Montaigne (1533-1592), Rabelais (1495-1555); İngiltere’de Shakespeare (1564-1616), İspanya’da Don Kişot’un yazarı Cervantes (1547-1616), ressam Velasquez (1599-1660), Hollanda’da ressam Rembrandt (1607-1669), Polonya’da ilk defa dünyanın güneş etrafında döndüğünü söyleyen Nicolaus Copernicus

***

Demek oluyor ki Röneansın oluşturucu tohumları 1453’ten epeyce önce atılmış. (Devamı 8 Aralık’ta.)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk 16 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları