Özdemir İnce

AKP’nin trajik marifeti (2)

29 Kasım 2019 Cuma

Geçen yazıda başlayan Önsöz bir suçüstü tutanağı olarak devam ediyor:

***

Arkalarına İslâmı aldılar, aksırıncaya, tıksırıncaya kadar, çatlayıncaya kadar yiyecekler. Mafya yasası gereği sonra amip gibi bölünüp birbirlerini yiyecekler ve birlikte çürüyecekler.

Benim bu tür mafyalardan korkum yok. Çünkü kural gereği, İslamcı Al Capone’u, gene İslamcı Alkapon temizleyecek.

Beni ürküten mafya programını, ÖNDER - İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği’nin hazırladığı broşürde okuyoruz (6 Ağustos 2012 tarihli Cumhuriyet gazetesinden aktarıyorum):

İmam hatip liselerinin önündeki engeller kalkmıştır. İHL’den mezun olunca; hem dininizi üst düzeyde öğrenecek hem de tıp, hukuk, siyasal, mühendislik gibi her çeşit üniversiteye girebileceksiniz. Hem halkın önüne geçip imam hatip olabilecek hem de öğretmen, doktor, avukat, hâkim, kaymakam, müfettiş, mimar olabileceksiniz.’

***

Yeryüzünde bunun benzeri bir öğretim sistemi yoktur. İlkel ve bayağı bir köle yetiştirme sistemi. İlkin ilk ve ortaöğretimde beyinleri yıkayıp ütüleyecekler; bilim karşıtı dogmalarla tıka basa dolduracaklar ve düşünen insan yerine uzaktan yönetilen kalas robotlar yetiştirecekler ve ülke yüzeyini bu türden piranalarla işgal edecekler.

Bu düşmanca bir programdır. Başbakan’ın İmam hatipler milletin gözbebeği olacaktır’ yobaz talimatına gönderme yapılan broşürde Yeni dönemde Türkiye’nin gözbebeği olacak olan imam hatip liselerine kayıtta geç kalmayın’ uyarısı yapılıyor.

***

Sonra sıra velilere geliyor: Çocuklarımız imam hatip ortaokullarını bitirdiğinde; hem yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’i öğrenecek hem de Anadolu veya öğretmen lisesine gidebilecek, hem Hz. Peygamber’in hayatını öğrenebilecek hem de fen lisesi veya imam hatip lisesine gidebilecek.’

 

Çocuklar kesinlikle gerçek Kuranıkerim’i öğrenemeyecekler, çünkü öğretmenleri de Kuranıkerim Arapçasını bilmezler. Çocuklar laik okullarda öğrendikleri İngilizce ve Fransızca kadar bile Arapça öğrenemeyecekleri için Kuran’ı anlamalarına olanak yoktur. Ancak onu ezberleyecekler ve saptırılmış Türkçe mealini okuyacaklar. Ama buna karşın tamamı softa ve yobaz olacak. Said Nursî ve Fethullah Gülen türü meczupların kölesi olacaklar; kafa ve ruh sağlıklarını yitirecekler. Dahası, ana babalarından nefret edecekler, kadını ve erkeği’ anlama yeteneğinden yoksun olacakları için de sağlıklı bir yuva kuramayacaklar.

***

İmam hatip okullarının Sosyal, beşeri ve fen bilicileri ile birlikte İslami ilimleri aynı müfredat altında göstermesi bakımından Türkiye’ye özgü bir tecrübe’ olarak tanıtıldığı bilgi notunda ise Gençlerimize bu okullarda değerler eğitimi verildiği için kötü alışkanlıklar yok denecek kadar azdır görüşü dikkat çekiyor.

Bu cümle, laik okulların bile isteye AKP hükümeti tarafından sabote edildiğinin itirafıdır.

Broşürün sözünü ettiği ‘Türkiye’ye özgü tecrübe’ Said Nursî’nin Van’da kurmayı hayal ettiği ‘Medresetü’z-Zehra’ ucubesini örnek almaktadır.

***

Sonuç olarak: AKP hükümeti pedagoji bilimine aykırı, altı kaval üstü şeşhane bir öğretim sistemi içinde Türk gençliğini özgür ve bilimsel düşünceden uzak, kumanda aletiyle güdülebilir bir insan sürüsü haline getirmek istemektedir. ÖNDER’in broşüründe de itiraf edildiği gibi, uygar dünyada böylesine kaçık ve budala bir okul ve öğretim sistemi bulunmamaktadır.

Düşünsenize, gerçek beden eğitimi, müzik, resim derslerinden yoksun bırakılan çocuklarımız ‘din dersi’ adı altında haftada sekiz saat irtica, hurafe ve üfürükçülük dersi alacaklar. Ağustos ayında yapılacak atamalar sonunda 8 bin başlık din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni açığı kapatılmaz ise müftülük, imamlık ve Kuran kursu öğreticiliği yapan (ama pedagoji sertifikası bulunmayan) ilahiyat fakültesi mezunları ders verecek. Ve bu yetkisiz ve yeteneksiz kimselerin mezun ettiği zavallı çocuklar dünya ile yarışacaklar (!).

***

Budalalık mı, cehalet mi, ihanet mi, barbarca intikam mı? Osmanlı’yı da yıkan din adamı ve ulemanın açgözlü şer ortaklığı: Talan ve cihada dayalı üretmeyen İslamist yağma düzeni! Osmanlı’nın dış yağma emperyalizmi bitti, şimdi kendi memleketlerini soyuyorlar. Sadaka olarak da milletin anasını ağlatıyorlar. Soyan ve kapıda erkete (gözcü) duran kim? (İhbarnamenin devamı var)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk 16 Nisan 2024
Sanki düşman işgali 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları