Meriç Velidedeoğlu

İşsizlik, açlık ve maskaralık!

22 Kasım 2019 Cuma

Değerli dostlar, “işsizlik”de dünyanın üst sıralarında yer alıyormuşuz, “yüzde 14” oranıyla...

Bu yetmezmiş gibi, “37” ülkeyi kapsayan “En İyi Emeklilik Araştırması”nda, Türkiye, en kötü notu alan “üçüncü ülke” olduğu belirtilmiş. (Cumhuriyet, 17.11.2019)

İş bulamayanların durumu, işsizlik süresi uzadıkça, ister istermez, “açlığa doğru gidiş” oluyor. Tek tek intiharların yerini “aile intiharları” almaya başlıyor...

Dün veya bugün değil; aylarca, aylarca önce CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hep dile getiriyordu: “Çocuklar yatağa aç giriyorlar. Saray’ın bundan haberi yok; onların bir eli yağda, bir eli balda!” diyerek.

Ne var ki, bu denli can yakıcı sorunlar, iktidarca yaratılan konularla gündem dışı bırakılıp üstü örtülüyor.

Bu tutuma en taze, en okkalı örnek Erdoğan’ın, ABD Başkanı’nın “malum” mektubuna verilecek yanıt. Amerika’ya kadar giderek Başkan Trump’a sunması haberiyle ülke gündeminin dolup taşması.

Nasıl taşmasın ki, “TV” görüntülerinde Erdoğan ile Trump’ın sorunu ele alıp konuştukları sırada, Bayan Erdoğan da, Bayan Trump da yanı başlarında... Doğrusu oldukça ilginç görüntüler...

Öte yanda ülkemizin bu durumlara düşmesindeki nedenlerin başında gelen, Kılıçdaroğlu’nun da sık sık vurguladığı “Liyakat”, Erdoğan’ın, “aile bireylerini görevlendirmek” anlamında ele aldığı “Damat Olayı” ile sergilenmiyor mu?

Yine gerilere dönüp şöyle bir bakacak olursak, devletimizin Kurucu Başkanı Atatürk’ün, “Liyakat” üzerine söyledikleri arasında yer alan, “İşi hep ehline verdim, ehliyetsizi devlet görevinde tutmadım. Devletin çeşitli makamlarına liyakatli, yetenekli, uzak görüşlü elemanlar, müdürler , memurlar atanmasını tavsiye ettim!” görüşü, bu konuda en çok bilinip örnek olarak verilenler arasındadır; ayrıca bu bağlamda dile getirdikleri “Nutuk”ta da yer alır.

Böylece liyakatin, T.C. Devleti’nin kuruluş ilkelerinden biri olduğu görülüyor.

Dolaysıya en tepedeki yöneticinin, “Liyakat”in yapı taşlarından biri olan “Devlet Dili”ne de sahip olması gerekmez mi?

Devlet Dili”nde, muhalefet başkanı için, “Kanalizasyonda tepinme” gibi dile getirilişlere yer var mıdır? Olabilir mi?

Ülkenin “Kurucu Başkanları” hakkında saygısızca söylemler yer alabilir mi?

Dahası, “Devlet”in başındaki kişinin “Zarar ediyorsak edelim be!” gibi haykırışlarına yer verilebilir mi?

Ne var ki, daha da üzücü olan, çarşamba günkü, “AKP İl Başkanları Toplantısı”nda, Erdoğan’ın muhalefete “Biz bu ahlaksızlara!” diye seslenerek sürdürmesi...

Bu araya girişi noktalayıp yazının konusunu sürdürelim. 

Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’nu işaret edip: “Bay Kemal, ‘Sosyal Sigortalar Kurumu’nu (SSK) batırdı!” suçlaması, umarım unutulmamıştır.

Çünkü, AKP’nin yönetiminde “2003-2008” yılları arasında, bu kurumun açığı, inanılmaz bir boyuta ulaşıp “11.4 milyar”, olduğu ortaya çıktı.

Üstelik, “tek açık” bu değil, “Devlet Demiryolları” da, “2 milyar 558 milyon lira” zarar etmiş, kısacası “açık vermiş”.

Şu anda, “Bir milyon 205 bin kişi” icralıkmış...

Kılıçdaroğlu susmuyor: “İki buçuk milyon istihdam yaratacaktı, sekiz milyon işsiz yarattı!” diyerek, bu ürkütücü durumu açıklayıp ortaya koyuyor.

Artık, yazının başlığını oluşturan ikinci konuya, “Maskaralık”a geçebiliriz.

Kühatya Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin Rektörü Vural KavuncuAtatürk’ün, 81’inci ölüm yıldönümünde, Tavşanlı ilçesindeki törene katılmış.

Ne ki Kavuncu, aklınca Atatürk’e saygısızlık edecek bir kıyafetle törene gelir: Kırmızı renkte, içinde kaybolacak büyüklükte spor mont ve dizlerinde koca yama bulunan kat kat olmuş bir pantolanla...

Sirenler çalınca da, ağzı kulaklarına varan bir gülüşle, daha doğrusu sırıtışla durur...

Sık sık bu köşede yer alan, Atatürk’ün ünlü öğüdünü, bir kez daha birlikte analım değerli dostlar: “Ulusuma, şunu öğütlerim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne dek çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki özmayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten, hiçbir zaman geri kalmasınlar!”

Bu öğüt yalnızca rektörler için değil kuşkusuz, “Devleti Yönetenler” içinde, özellikle, en tepedekiler için de gerçerli...

Katılır mısınız? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları