Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Esad karşıtlığının sonuçları
Önce Astana Süreci’nin, ardından Fırat Kalkanı Harekâtı’nın, sonrasında
Zeytin Dalı Harekâtı’nın, son olarak da Barış Pınarı Harekâtı’nın Erdoğan’ı Esad’la
görüşmeye “mecbur edeceği”
savunuluyordu ancak Erdoğan, Esad’la bir türlü görüşmedi!
Erdoğan iç ve dış
baskı oluştuğunda ya da Astana ortakları Adana Mutabakatı’nı işaret ettiğinde
ise “Ben görüşmem, istihbarat düzeyinde görüşülür tabii” deme
yolunu seçti.
Elbette istihbarat düzeyinde, hatta askeri düzeyde de görüşülür; zira savaşan iki devlet bile savaşın ortasında o düzeyde görüşür ama Türkiye’nin ve Suriye’nin ihtiyacı olan görüşme siyasi görüşmedir, diplomatik ilişkidir!
Esad’ın işaret ettiği görüşme
Nitekim Esad da
askeri düzeyde
görüşmeler yaşandığını belirtiyor: “Türkiye ile askeri düzeyde
görüşüyoruz. Keseb’de muhtemelen iki veya üç toplantı yapıldı ve Rusya’da bir
veya daha fazla toplantı yapıldı. Sayıyı tam olarak hatırlamıyorum, zira son
iki yılda meydana geldiler.”
Peki görüşüldü de o askeri temaslardan bir sonuç çıktı mı? Onun da yanıtını
veriyor Esad: “Ancak gerçek bir sonuç olmadı. En azından Astana’da kararlaştırılan İdlib’in
silahtan arındırılmış bölgesinden çekilme ile ilgili bir çözüme ulaşmayı
bekliyorduk. Bu yaşanmadı.”
Peki sonuç almak için ne gerekiyor? Onun da yanıtı var Esad’ın sözlerinde: “Ulusların çıkarları söz konusu olduğunda, kişisel duygularımızı bir kenara bırakmalıyız. Eğer bir araya gelmek sonuç verecekse ulusların çıkarları için her şeyin yapılması gerektiğini söyleyebilirim.”
Ulusun ve
AKP’nin çıkarı farklı
Evet, Esad gibi
Türkiye kamuoyunun çoğunluğu da
“ulusların çıkarı”
gereği Erdoğan ile Esad’ın görüşmesini istiyor.
Fakat Suriye meselesinde “ulusun çıkarı” ile “iktidarın
çıkarı” temelden farklı… O nedenle Erdoğan ısrarla Esad’la görüşmüyor!
Ulusun çıkarı ne? Suriye’nin siyasal birliği ve toprak bütünlüğünün
korunması, bunun için de terör koridorunun engellenmesi, Şam yönetimini
devirmeye çalışan her türlü dış destekli terörün son bulması, ABD
emperyalizminin Suriye’den kovulması...
Peki AKP iktidarının çıkarı ne? AKP en başından itibaren Esad’ı devirmeyi
hedef edindi, olmayacağının görünmesinden sonra da Suriye’nin kuzeyinde kendi
denetiminde bir ÖSO devletçiği kurmayı (yani federalizm) hedefledi.
Ve AKP iktidarı, kendi çıkarını gerçekleştirebilmek için
de ulusun çıkarı olan konuyu “görünür hedef” ilan etti: Terör koridorunu
önlemek! (Ki daha birkaç yıl öncesine kadar PYD liderini Ankara’da kırmızı halı
ile karşılayıp “Özerkliğinize karışmayız, yeter ki ÖSO’yla Esad’a karşı ittifak yapın” diyorlardı!)
Oysa terör koridorunu önlemenin en kolay yolu Suriye’yle birlikte hareket etmekti. Ancak AKP terör koridorunu, gerçekte yerine ÖSO koridoru inşa etmek üzere önlemek istediğinden, Esad’la anlaşmamakta ısrar etti!
Esad karşıtlığı ABD’ye yarıyor
Olan çok kısaca budur ve AKP’nin
çıkarını gerçekleştirmek için terör koridorunu önlemek üzere harekete geçmiş
olması, yine de önemli bir işi yerine getirmiştir; bu bakımdan yararlıdır.
Fakat Türkiye’nin tam sonuç alabilmesi ve olası tuzaklara düşmemesi için
Suriye’yle anlaşmak, artık dünden daha acildir! Şundan:
Erdoğan’ın Barış Pınarı
Harekâtı’na rağmen, hâlâ Esad’la anlaşmamakta ısrar etmesi, harekâtın amacına
zarar veriyor. Şöyle ki:
Türk ordusunun harekâtı karşısında PYD/YPG Şam’a yanaşmak zorunda kaldı ve
deyim yerindeyse teslim bayrağı çekti. Ankara Şam’la anlaşsa, Rusya’nın da Şam-PYD görüşmelerindeki garantörlüğüyle
mesele büyük oranda çözülecekti; YPG birlikleri Suriye ordusu içinde eritilecekti...
Ancak Ankara’nın Şam karşıtlığını
sürdürmesi hem Washington’a hem de PYD’ye fırsat doğurdu.
1.Trump, 13 Kasım’da Erdoğan’la Beyaz Saray’da yapacağı
görüşme öncesinde yeniden PYD’ye çengel attı ve “Kürtlerin
petrol bölgelerine yönelme zamanı gelmiştir” dedi.
2. PYD, Şam
yönetiminin “Suriye ordusuna katılın” önerisini olumlu
değerlendiriyordu. Trump, “petrol bölgesi bekçiliği” görevi verince Esad’ın önerisini reddettiler.
Böylece Erdoğan’ın Esad’la
anlaşmamasının kısa vadede ilk iki olumsuz sonucu ortaya çıktı.
Açık ki, yanlışta ısrar, daha da büyük sorunlara yol açacak!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- 'Bir milletvekilliğine her şeyi sattın'
- Neler konuşuldu?
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- 'AK Partili bakan yardımcısının toplam maaşı...'
- Mehmet Ali Yılmaz'ın ailesinden açıklama
- Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesilmiş