Doğa sizi affetmeyecek

04 Ağustos 2019 Pazar

Beton sevdaları bitmedi.
Rant tutkuları, büyüklük iştahları, açgözlülükleri dinmedi.
Hak hukuk ihlalleri ve doğa katliamları tükenmedi.
Doğaya daha çok müdahale edebilmek için yasalarla oynadılar.
2011’de “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu”nu değiştirdiler; tüm koruma güvencelerini yok ettiler. SİT kararlarını yok saydılar.
Ormanlara ve kıyılara, derelere ve göllere ilişkin yaptıkları yasal düzenlemelerle, daha çok yapılaşmaya, daha çok taş ve maden ocaklarına, daha çok jeotermal enerji santrallarına yol açtılar.
Kentlerin orta yerinde kalan tek tük yeşil alana el koydular. Hepsini imara açtılar.
Eskiden “Burası askeriyenin nasılsa onlar ormanı da, ağacı da politikacıdan korur” inancımızı yerle bir ettiler.
Ormanları, ağaçları, kıyıları, dağları, denizleri, gölleri, kendi tapulu malları ya da babalarının malı sandılar. Aynen öyle davrandılar.
Hep daha çok, daha çok, daha çok, istediler. Hiç doymadılar...

Vicdan sahibi olan
İnsan olanı, izan sahibi olanı, vicdanlı olanı acıya boğan... Doğaya, yeryüzüne, insana ve Allah’a bir damlacık inancı olan her insanı isyan ettiren... Siyanürle toprağı, suyu, havayı sınayan bir rezilliktir yaşamakta olduğumuz. Kaz Dağ’larını fotoğraflarını görüp de kahrolmamak mümkün mü...
Gelin görün ki, 200 bin ağacın kesildiği... Devletin altın arayan firmaya 865 milyon liralık teşvik sağladığı... Daha onlarca yabancı ve yerli işbirlikçi firmanın altın için sıra beklediği Kaz Dağları tek örnek değil.
Dünya şaheseri, Türkiye’nin en temiz gölü, en derin gölü, biyolojik çeşitliliğin en yüksek olduğu, yüzlerce kuş türünü ve emsalsiz bir faunayı barındıran Salda Gölü’ne göz diktiler şimdi. “Millet bahçesi” diyerek doğa harikasını TOKİ’ye peşkeş çekiyorlar...
Kaz Dağları, Salda, Munzur Dağları, Kuzey Ormanları, Akkuyu, Hasankeyf, Eskişehir, Alpu Ovası, Yatağan, Marmaris Otluk Koyu, Aydın, Manisa, Arrhavi... Şimdi yenilerde Selçuk-Şirince kasabası... Saymakla bitmez...
İmza kampanyaları.. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının çabası; TEMA Vakfı’ndan TMMOB Mimarlar Odası’nın gayreti... Halkın havayı, suyu, toprağı korumak için giriştiği eylemler... Kıymayın dediler. Yazıktır, günahtır, vicdansızlıktır dediler. Uzmanlar bilirkişi raporlarıyla karşı çıktılar. Muhalif partilerin milletvekilleri soru önergesi üzerine önerge verdiler...
Bana mısın diyen yok. Bitmeyen hırs. Dinmeyen açlık. Doyurulamayan karınlar. Açgözlülük. Yalana, talana devam.

Siyanür öldürür
İki gün sonra 6 Ağustos’ta Demirtepe Altın Madeni Projesi için Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısı var. Karar toplantısı. Edremitliler isyanda. Projede siyanür ile ayrıştırma ve zenginleştirme de var. Onay verilirse...
Elveda ormanlar ve içindeki tüm canlılar...
Elveda yeraltındaki ve yerüstündeki sular...
Geriye kalan: Devasa çukurlar ve atık barajları ile cehenneme dönüşmüş bir bölge...
Siyanür öldürür, şakası yok” diyor Edremitliler ve haykırıyorlar: “Havran’ın üstü, altından değerlidir! Hiçbir kamu yararı bulunmayan, kârı şirketlere, riski ve zararı doğaya ve insanlara olan altın madenciliğini istemiyoruz.
(Sevgili okurlar yazımı gazeteye yolladıktan sonra bakanlıktaki toplantının iptal edildigini; Demirtepe Altın Madeni Projesi’nin geri çekildiğini öğrendim. Bu iptal için emek veren herkese teşekkürler.)

Sait Faik: Son Kuşlar
Söylemek istediğim tek şey şu:
Doğa affetmez. Doğa, kendisini sevmeyeni, bir damlacık dahi saygı göstermeyeni asla affetmez. Ne yapar yapar, ama mutlak intikamını alır... Dün de böyleydi bugün de... Yarın da böyle olacak...
Şimdi Sait Faik’in “Son Kuşlar” öyküsünü yeniden okuma zamanıdır.
(Yaşadığı adada önce kuşlar avlanır, sonra çimenler sökülür... sonra...)
Öykünün son satırları şöyledir:
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil, ama çocuklar sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi.
Evet çocuklar! Durdurmazsak sizin için kötü olacak...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları