Özdemir İnce

Batan geminin malı olarak vatandaşlık

28 Temmuz 2019 Pazar

Yurtdışından döndüğümüz gün kaldığımız otelde televizyonu açar açmaz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının 250 bin dolara satıldığını öğrendik. O anda başımdan aşağıya kaynar sular indi. Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaş olma hakkı işportada batan geminin malı don-gömlek gibi satılıyordu.

***

Eve dönünce, işin aslını Hacı Google’dan öğrendim. Şöyleymiş:
İstisnai vatandaşlık için, Cumhurbaşkanı kararıyla yapılan değişikliklerin ardından ilgili yönetmeliğin 20’nci maddesinin ikinci fıkrasının yeni hali şöyle oldu:
Yabancıların Türkiye vatandaşlığına direkt geçişiyle ilgili bazı düzenlemeler değiştirildi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına hak kazanmak için öngörülen sabit sermaye tutarı 2 milyon dolardan 500 bin dolara indirildi. Türkiye’de gayrimenkul sahibi yabancıların vatandaşlığa geçişi için gereken asgari taşınmaz bedeli de 1 milyon dolardan 250 bin dolara çekildi. (19.09.2018)

***

Benden, senden, bizden izin almadan hiç kimse böyle bir karar alamaz. İtiraz ediyorum, isyan ediyorum: Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını 500 bin, 250 bin dolara satamaz; T.C. vatandaşlığını din, iman ve oy hesabıyla Suriyeliklere peşkeş çekemez. Türkiye ABD, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya gibi bir göçmen ülkesi değildir. Binlerce yıllık süre içinde oluşan Anadolu halkları hamuruna son olarak 1071 yılında Türkler katıldı. Kadim halklar harmanı Grek, Büyük İskender, Roma, Pers, Haçlı, Moğol, Timur, Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan, Bulgar ve Rus işgallerini yaşadı.

***

1071 yılında Anadolu’yu fetheden Oğuzların, daha sonra gelenlerle birlikte, nüfusları 400 bin dolaylarında idi. O tarihte Anadolu’da Peçenek, Kuman, Kıpçak, Saka, Part, Kimmer gibi Türk boylarının yanı sıra Kazak, Kırgız, Azeri, Özbek, Tatar, Karakalpak gibi, büyük bir olasılıkla Hıristiyanlaşmış bir nüfus vardı. Anadolu’ya Türkler geldiği zaman 10 milyon dolaylarında Helenleşmiş/Rumlaşmış Hitit, Kimmer, Lidya, Frig ve diğer Anadolu halkları yaşıyordu. Ancak Anadolu’nun büyük oranda Türkleşmesi Büyük Selçuklu İmparatorluğu Sultanı Alp Arslan’ın 1071’de yapılan Malazgirt Savaşı’nda Bizans İmparatorluğu’nu yenmesi ile başlamıştır.

***

Bu harmana Balkanlar’ın Müslümanlaşarak Türkleşmiş halklarını (Bulgar, Romen, Sırp, Hırvat, vb.) Kafkasya halklarını, soyları Yeniçerilere dayanan nüfusu ve Haçlı kalıntılarını, Hıristiyan Ermeni ve Gürcüleri de katmamız gerekir, Kürtler, Süryaniler ve Araplar da başından bu yana bu harmanda yer almaktadır.
1071 yılından itibaren Anadolu’ya gelen Oğuz Türklerinin daha önce Orta Asya halklarıyla kaynaşmış olduğu unutulmamalıdır. Son olarak tarihöncesinden kalan halkların da aramızda yaşadığını kabul etmek zorundayız. Şu anda Türkiye nüfusunu oluşturan insanların kanında Orta Asya’ya özgü genlerden çok, Anadolu haklarının genlerinin egemen olduğu bilimsel olarak saptanmış bulunmaktadır. Bu insanlar 250 bin dolar karşılığında değil, binlerce yıl dökülen ata kanı sayesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmuşlardır. Bu insanlardan izin almadan hiçbir yabancıyı para karşılığında ve Suriyelileri de özel nedenlerle T.C. vatandaşı yapamazsınız.

***

Süleyman Şah’ın 1236’da Fırat’ta boğulması üzerine Oğuzların bir bölümü Horasan’a geri dönmüş; bir bölümü Musul dolaylarında kalmış; üçüncü bölümü (Kayı boyu) ise Anadolu’ya geçerek Osmanlı Devleti’ni kurmuştur. Benim sülalem (Çakırlar) Musul’da kalanlar arasındadır. Osmanlı zamanında üçe bölünüp Anadolu’ya sürülmemiz de var ama uzun hikâyedir! Bizlerden izin almadan hiç kimseyi T.C. vatandaşı yapamazsınız!

***

Çarpıcı bir gerçek: Şu anda, AKP sayesinde ülke Suriyelilerin işgali altındadır. Türk milliyetçiliğinin ebedi muhafızı Bahçeli Devlet Bey bu hususlarda ne düşünmektedirler aceba?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları