‘FETÖ ve siyasi ayak’ örtülemez, çünkü ortada 251 şehit var!

18 Temmuz 2019 Perşembe

Neyse, bu üçüncü yazıyla 15 Temmuz 2019 perdesini şimdilik kapatalım. Çünkü çok konu var tartışacak, ama 15 Temmuz daha da önemli olacağa benziyor, çünkü bilinen AKP’li tarafından atıldığı ileri sürülen sonra yalanlanan, “Onların 29 Ekimi varsa bizim de 15 Temmuzumuz var” bakışı bir iktidar ruhunu yansıtıyor! Ayrıca önüne gelen herkesi FETÖ’cülükle suçlayan bir iktidar yapısı var...
AKP politikacı ve yandaşlarının “siyasi ayak” denince tüyleri diken diken oluyor. Çünkü “siyasi ayak”tan kasıt, FETÖ’cülerin bu darbeyi gerçekleştirecek noktaya gelmelerinde hangi politikacıların, politikaların, programların dolaylı - dolaysız destekleri söz konusu, bunu araştırmaktır..

“F.G. hepimizin hocası”
Bu güce de nasıl ulaştılar, temel sorudur. FETÖ saldırılarının bir numaralı hedefi Cumhurbaşkanı, kendi dönemlerinde FETÖ’nün bu kadar büyük güç kazandığını söyleme cesaretini gösteriyor; “ne istediler de vermedik” de yine cesur bir itiraftır...
Darbeye kalkışabilecek büyük güce nasıl ulaştılar meselesini tartışmayacaksak, bu konu soruşturulmayacaksa, Türkiye’nin ve siyasetin geçmişten öğreneceği hiçbir şey yoktur. Çokbilmiş bazıları “unutalım..” diyor. Yani toplumun, siyasetin belleğini silelim. Her şey durmadan sıfırdan başlasın.
Bu kadar ucube ve olmayacak bir şeyi isteme cahiliyetini nasıl gösterebiliyorlar, hayret bir şey..
Siyasi ayak soruşturması, FETÖ’cü güçlerin darbe girişimine kadar aldıkları büyük siyasi destekleri arar.
Hocaefendi bir deniz feneri gibi yolumuzu aydınlatıyor..” (Arınç), “Fethullah Gülen her zaman tertemiz kalmıştır, onunla iftihar ediyoruz.” (Recep Akdağ) gibi, Erdoğan ve Gül Fethullah Gülen hepimizin hocasıdır, çok değerli bir bilim adamıdır” dahil, Arınç’tan tutun daha nice AKP ileri gelenlerinin Gülencileri nasıl koruyup kolladıkları, üzerlerine kanat germeleri salt “aldatıldık” lafıyla geçiştirilecek bir durum değil..
Çünkü ortada 251 şehit ve yüzlerce yaralı, mahvedilmiş bir ordu, yok edilmiş hayatlar, travma geçirmiş bir ülke ve toplum, darbe girişiminin arkasına geçerek Türkiye’yi kendilerine göre tasarlamaya kalkışan dış güçler var.
Bu nedenle Türkiye, 17 yılda askeri darbeye kalkışacak kadar güçlenmelerine hangi politikalar ve politikacılar hizmet etti, sorusunu sormaya mecburdur. O dönemin başaktörlerinden Arınç, yine muteber bir koltukta oturuyor. Oysa..

Devlette yayılma
Ülkeyi yönetenler FETÖ’ye destek çıkarken, devletin, ekonominin, toplumun kapılarını da sonuna kadar açıyorlardı FETÖ’ye çünkü. Sorumluluktan kaçamazlar. FETÖ’cülerin devletin her kesimine yerleşmeleri için büyük bir program yürürlükteydi.
Üniversitelere, devlet kurumlarına insan yerleştirme sınavları, ÖSYM, TÜBİTAK vb. tamamen FETÖ’cülerin elindeydi. Yaptıkları sahtekârlıklar medyada yer alırken, AKP iktidarının kılı bile kımıldamıyordu.
Oysa Devlet ve toplumun her kesimi, AKP döneminde, siyasi destekle FETÖ’nün en büyük saldırısına, tecavüzüne uğruyordu.

Devleti ele geçirmede iki dönem
Devleti ele geçirme konusunda FETÖ’yü iki döneme ayırmak gerekir.
İlk dönem, tamamen gizli ve sızma, “Devletin kılcal damarlarına girme” dönemiydi. Bunu başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler.
Diyelim ki, bu dönemde AKP’nin pek dahli yoktu. İktidara geldikten bir süre sonra, yerleşmiş FETÖ kadrolarını buldular önlerinde.
FETÖ, tüm siyasi partiler, liderleri (Ecevit dahil!) hatta Kenan Evren gibilerin döneminde ve izleyen zamanlarda önde gelen komutanlarla iyi geçinerek, bir koruma kalkanı ardından devlete yayıldılar. Bu dönemin politikasını Çatışmanın Anatomisi’nde özgün bir inceleme ile anlattım (çatışma yok, işbirliği yap, kendini sevdir, önemli siyasi yapıların kanatları altına gir, saldırılara karşı koruma uygula, yayıl ve ele geçir!).

AKP döneminde güçleri büyüdü
Ama FETÖ’yü FETÖ yapan ikinci dönemdi, yani AKP dönemi.. Bu dönemde pek çok açık pozisyonda gizlilik kalktı, yarı gizliliğe geçildi. Ama özellikle Ordu’da ise son derece gizlilik sürdü.
Çünkü Ordu içinde örgütlenmeleri en büyük güçleriydi, tayin edici ve en son hamle olarak kullanılacak... Ordu içinde darbe yapabilecek pozisyona da bu dönemde geldiler.
Burada sadece AKP’nin değil, aydın diye ülkeye kakalananların kullanışlı aptallar olarak rolleri birinci derecede önemli.
Siyasi ayak, AKP döneminde darbe yapabilecek güce nasıl ulaştıklarının soruşturulmasıdır. Arınmak, temizlik için şart. (17 Temmuz 2017 yazımdan da yararlanarak)  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları