Özdemir İnce

Yanlış siyaset ve boş kale

12 Temmuz 2019 Cuma

Emekli diplomat arkadaşım Hollanda’dan bir karikatür gönderdi. Karikatür şöyle:Hakemin göğsünde Seçim Kurulu yazıyor. Kalede kaleci yok. Erdoğan’ın çektiği penaltı kalenin üzerinden auta gidiyor. Karikatürün altında “Erdoğan’ın İkinci Şansı” yazıyor. Bir bakıma yanlış bir karikatür. Doğrusu şu: Eli, ayağı bağlı kaleci topu doksandan kafayla çıkardı. Marifet kalecide.

***

Erdoğan’ın “Cumhuriyet’in boş kalesine” çektiği hazin penaltı sadece 23 Haziran belediye seçimini temsil etmiyor; bütün siyaset hayatının da simgesi, ön hazırlıkları ta Osmanlı zamanında başlayan çağa uyumsuz, çağdışı gericiliğin son başrol aktörü. Bir başka açıdan bir prototip sayılabilir. Her dönemde, her olayda bir ikizi vardı. Fazla geriye gitmeye gerek yok, 31 Mart’ta Osmanlı Ahrar Fırkası’nda bir ikizi vardı. Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nda da eksik değildi.
Cumhuriyet döneminde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Serbest Cumhuriyet Fırkası, Demokrat Parti, Erbakan Hoca’nın partileri… Bunların tamamında değişik roller aldı. AKP’de ise o başrolde, parti figüran…

***

Falcılar, müneccimler, kerizmalar “kalacak” deseler de bundan sonraki ilk seçimde mutlaka gidecek. Ancak adı asla unutulmayacak: Cumhuriyete yaptıklarını, Moğollar Seçuklu’ya; Timur da Osmanlı’ya yapmadı. Cumhuriyetin temelleri dinamitlendi; anayasal kurum ve kuruluşları tarumar edildi; bütün üretim araçları satıldı; ülke el kesesinden geçinmeye başladı; yığılan borçlar yiğidin(!) sırtına kamçı olarak indi.
28 Şubat’ta ortaya çıkan bir kasette Fethullah, müritlerine Mülkiye, Askeriye, Adliye  ve Zaptiye’yi mutlaka ele geçirmeleri talimatını veriyordu. AKP’nin ortak gayretiyle bu fetih ve talan yapıldı. Yapıldı, ama ganimet üleşiminde hır çıktı. Ortaklık bozuldu. AKP, güya Fethullah urunu ülkenin gövdesinden temizleyecekti, fakat bütün organları tahrip etti, ediyor.

***

Mülkiye, Askeriye, Adliye ve Zaptiye’ye Milli Eğitimi de ekleyin. Tamamı FETÖ’ye teslim edildi. Karası, denizi, havası ve jandarmasıyla milli olan halkın silahlı kuvvetlerine yeniçeri ve işgal ordusu muamelesi yapıldı. Söylev’de anılan bütün belalar ülkenin üzerine çöktü. Birinci sınıf, kendine yeten, ayağını yorganına göre uzatan onurlu ve gururlu ülke AKP iktidarında ütüldü, itibarı paramparça oldu; ikinci bir Düyunu Umumiyelik duruma düştü. Bütün bunları, işgalci barbarlar değil, demokratik seçimle iktidara gelen, daha sonra bütün seçimlere hile ve fesat karıştıran bir parti yaptı

***

Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini korkaklık, sünepelik ilan etmişlerdi. Kabadayılık yapmaya başladılar: Ne yurtiçinde ne de yurtdışında huzur var. Bütün komşuları düşmana çevirdiler. Bir tek gece olsun rahat uyuyamıyoruz. Kıskandıkları, karşısında aşağılık duygusuna kapıldıkları şanlı ODTÜ’yü düşman toprağı gibi işgal ettiler; bağrına kaçak bir yurt dikip içine medrese talebesi iskân etmek istiyorlar. AKP’de acaba ODTÜ mezunu var mı?
Benzetmek gibi olmasın ama sanki cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş; sanki bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş…

***

Ne idüğü çok belli bu devekuşu rejimi, saltanatının 17 yılı sonunda 17 kez sınıfta kalarak okuldan atılmıştır. Eh, okuma yeteneğinin olmadığı ileri sürülebilir. Ekonomi, eğitim, adalet, dış politika, askeriye, hayvancılık ve tarım derslerinden sıfır aldı. Ancak “Hal ve Gidiş” dersinden de sıfır almıştır ki doktorların teşhisine göre umutsuz bir vakadır ve “ne yerse yesin” durumundadır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları