Özdemir İnce

Allah ve peygamberleri

16 Haziran 2019 Pazar

“Sorularla İslamiyet Sitesi”nden aktarıyorum: “Peygamberler, Kur’an-ı Kerim’de ismi zikredilen yirmi beş zattan ibaret değildir. Bir hadisin işaretine göre 124.000 peygamber gelmiştir. Bunlardan 313 tanesi resüldür. (bk. Ahmed b. Hanbel, el- Müsned 5/265-266; İbn Hibbân, es-Sahîh, 2/77)
Taberânî tarafından nakledildiği belirtilen bir rivayete göre de, toplam kaç resûl olduğu sorulduğunda Hz. Peygamber (asm) 315 resulün bulunduğunu söylemiştir. (bk. İbn Hacer, el-Fetâva’ l-hadîsiyye, s. 180, III. Baskı, Kahire, 1989)”

***

Kendini ve içinde yaşadığı dünyayı fark eden ve doğa olaylarına tanık olan zavallı insanın doğaüstü bir varlığı, babayı, efendiyi düşünmeye başlaması çok kolay. Bu nedenle kendine put yapmış, doğa unsurlarına tapmış ya da bir fantazya (Yunan) yaratmış. Bunlar artık herkesin bildiği şeyler. Kimse itiraz etmiyor. Her ulusun, kavmin, her klan ve boyun kendine ait bir varlık ve varoluş efsanesi (mitolojisi) var. Kim bilir kaç milyon yıl sürdü bu düzen. Türk budunu Müslüman olmadan önce kim bilir kaç bin yıl Şaman dünyasında yaşadı.
Yahudi inancına göre Tanrı dünyayı MÖ 3600’lerde (?) yaratmış ama biliyoruz ki, Güneş sistemimiz 4.56 milyar yıldır var ve Evren ise 13.8 milyar yaşında. Allah’ın ilk kitap Tevrat’ı gönderdiği Hz. Musa’nın kabaca MÖ 1700 ve 1580 yılları arasında yaşadığı tahmin ediliyor. Demek ki tek Tanrı (kavramı) yaklaşık olarak en fazla 3 bin 719 yaşında. Ama insan 209 bin yaşında. Tanrı, 124 peygamber ve 315 resul göndermiş. Musa, İsa ve Muhammed’e dinleri yoksullar için gelmiş, ama efendilerin ve zenginlerin eline geçmiş. Sorun bu!

***

Tanrı’nın insanların arasından bazılarını peygamberlikle (nübüvvet) görevlendirdiği ve bu kişileri insanlığın peşinden gideceği bir model olarak seçtiğini düşünmemek (düşünmek) mümkün mü? Mümkün ki Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık gibi üç tektanrılı din var. Mümkün değil ki Budizm, Şintoizm, Animizm, sayıları az da olsa ateistler, deistler, agnostikler var.
Bilindiği gibi, ben bir günlük gazetede yazı yayımlayan edebiyat yazarıyım. Bundan dolayı, Tanrı’nın varlığıyokluğu değil ama birer siyasal parti saydığım dinlerin “kullanımı, kullanılması” beni son derecede ilgilendiriyor. Bu dünyada Tanrı’ya, bir dine inanlardan daha çok onları kullananlar, istismar edenler, tüccarlar var.
Francis Ford Coppola’nın Baba III filminden bir sahneyi hiç unutmam: Mevki Vatikan’ın bir avlusu. Cardinal Lamberto (Raf Valone) havuzdan bir çakıl taşı alıp Don Michael Carleone’ye (Al Pacino) göstererek konuşuyor: “Bak çakıl tamamen ıslak” diyor. Sonra çakıl taşını havuzun kenarına vurarak kırıyor ve içini göstererek “Bak içi kuru” diyor ve ekliyor: “Tıpkı bizim Hıristiyanlar gibi; Tanrı ve İsa yüreklerine işlememiş.”

***

Anonim bir İslami bilgi aktarıyorum: “Muhammed İbni İshak Ameş’den Enes (ra)’in aktardığına göre peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurdu:
ALLAH’ü Teala hak üzere 313 rasul müjdeleyici ve uyarıcı göndermiştir. Kim onların isimlerini yazar koruyucu muska olarak taşırsa o peygamberlerin şefaatleri vacip olur yazıp taşıyanlara, yerde ve gökte olanların hepsi düşmanlık etse de düşmanları galip gelemez onlara.”

***

Güncel sorun: İslamcıların, dinbazların bezirgân mantığıyla ilgili: Dışı ıslak, içi kuru sözde inanç. Muska ve benzerlerinin dinle bir ilişkisi yok. Büyücülük! Hz. Muhammed’in ümmetine muskayı çare olarak sunması mümkün değil. Uydurma.

***

AKP’ye bir sözüm var: Bütün Müslümanların Allah ve Peygamber’ini seçimde koz olarak kullanma! Her iki dünyada da ağır suçtur! İnsanlar bıktı artık senin dinbaz bezirgânlığından!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları