Enver Aysever

Sap saman!

09 Mayıs 2019 Perşembe

Baştan şunu söyleyeyim: Kazanılmış seçime yeniden girilmesine gönlüm razı değil, ancak toplumun kararına uyacağım, sandığa gideceğim ve oyumu kullanacağım. İçim rahat değil, önümüzdeki günlerin hangi çevrelerce nasıl biçimleneceğini kestirmek güç. Yeşeren umudun önemli, anlamlı olduğunu görüyorum. Yine de şeytanın avukatlığını yapacağım.

Sermayenin yoldaşlığı (!)
YSK’nin karar vereceği gün gelişen olaylar ilginç. Sabah Ömer Koç, İmamoğlu’na kutlama ziyareti yaptı. Cumhuriyet Türkiye’sinin köklü sermayesi rastlantısal hamle yapmaz. Sonucun ardından Pegasus, Atlas jet gibi şirketler İmamoğlu’na destek sayılacak açıklamalar yaptılar. Seçim günü için rezervasyon iptalinden dolayı herhangi hak kaybı doğmayacağını duyurdular. Bugüne dek sessiz kalan TÜSİAD bile mahcup da olsa tepki koydu ortaya.
İki sebebi olabilir bunun: Ya bıçak kemiğe dayandı ve gemileri yakıyorlar ya da küresel kokuyu aldılar, artık AKP ile yürünemeyeceği yönünde karar verdiler. Ülkede iktisadi krize eklenen siyasal kriz büyüyecek, bu açık. Her zaman sermaye siyasette belirleyici oldu maalesef. Ancak AKP’nin hukuksuz uygulamaları tedirgin ediyor sermayeyi. Tekinsiz ortamdan hoşlanmaz sermaye. Kaldı ki, AKP’nin kendine bağımlı yeni zenginler yaratma konusunda ölçüyü iyice kaçırdığı açık.
Birinci uyarım: İşçi, emekli, işsiz, öğrenci sorunları ile sermaye aynı taraftaymış gibi bir yanılgıya düşmemek gerek. Sermaye çıkarları doğrultusunda hızla yön değiştirir. İktidarın sopa göstermesi ardından ürkerek, tavır değişikliğine gidebilir. Temel çelişkiyi unutmadan, mücadelenin her anında anımsamak esastır. Kaba kutuplaşmanın doğuracağı yanılgıya dikkat derim!

Gül ve Davutoğlu
Siyasi yaşamında tek gün risk almamış; ülkenin bugüne gelmesinde en az RTE kadar payı olan Gül ve Davutoğlu’na “geç de olsa uyandılar” demek, kötü niyet yoksa saflıktır. Siyasal İslamcıların şimdi neden yollarının ayrıldığı bizi ilgilendirmez. Bugün Suriye’de insanlık dramı yaşanıyorsa, bunun altında hayalci Davutoğlu imzası vardır. Türkiye’de hukuk askıya alındıysa Gül’ün günahı büyüktür. Yetkili konumda oldukları dönemde aldıkları kararları unutmak ne mümkün!
Siyasetçiler günlük kaygıyla görmezden gelebilirler Davutoğlu’nun ve Gül’ün yakın tarihini. Yazar, düşünür, gazeteci bunu yapamaz. Belleği diri tutmak gerekir. Aynı durum “yetmez ama evet”çiler, AKP’den dönme yeni muhalifler için de geçerlidir. Eğer bugün Gül ve Davutoğlu hukuk dilenmeye başlıyorsa, kurdukları düzen sayesindedir. Ses çıkarmaları sorumluklarını azaltmaz.
İkinci uyarım: Siyasal İslamcılar ile piyasacılar arasında derin, tarihsel uyum vardır. İlkesel olmayan ortaklıklara alkış tutanlar, sonra pişman olurlar. Topluma fikir söyleyen herkes dikkatli dil kullanmalıdır. Gördüklerimiz, göz ardı ettiklerimiz sorumluluğumuzdadır. Yarın Gül, Davutoğlu partisiyle yeniden kucaklaşır, sonra pişman olursunuz.

Müsvedde
İmamoğlu çok etkili, başarılı konuşmasıyla toplumu ateşledi. O gecenin coşkusuyla veya hava döndü izlenimiyle İmamoğlu’nun “sanatçılar konuşsun” çağrısına sosyal medyadan yanıt geldi. Bugüne dek herhangi bir zulüm karşısında ses vermemiş isimlerin, ilk kez dillenmiş olması kimileri tarafından “umut verici” bulundu.
Erdoğan tiyatronun ustalarına “sanatçı müsveddeleri” derken çıt çıkarmayan bu isimlere güvenmek için nedenimiz yok. Dizilerden rol kapmak, üç beş konser almak için her kötülüğe göz yuman bu isimlerin utanç tarihini göz ardı edecek miyiz? Aynı kaygıyla meslektaşlarına yönelik uygulamalara da sessiz kaldılar. Oyunlar yasaklanırken, salonlar verilmezken, gazeteciler, sanatçılar içeri atılırken dillerini yutmuşlardı. Kimi sarayda el etek öptü, kimi sultanın top arkadaşı oldu.
Üçüncü uyarım: Gezi zamanı en önde saf tutup, dönemin ruhuna uygun davranan bu kimselerin koşa koşa Yenikapı’ya gittiğini anımsayalım. Bir kısmı “Gezi’de havalar güzeldi. Biz de gezmeye çıkmıştık” benzeri açıklamalar yaparak süreci sulandırmıştı, anımsayalım. Bugün neden ilkeli davranmalarını bekleyelim ki?
Benden söylemesi, onlara güzelleme yaparken iki kere düşünün.
Unutmak zaaftır!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İflas 25 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları