Hikmet Altınkaynak

Köy Enstitüleri olmasaydı...

18 Nisan 2019 Perşembe

Köy Enstitüleri, 79 yaşında. Dün kuruluş yıldönümüydü. Öyküsü, ona duyulan özlem anlatıldı/anlatılıyor. Gazetemiz de Tonguç’un Kitapları adlı Ceyhun Atuf Kansu’nun bir deneme yapıtını armağan olarak verdi. Eğitim tarihimizin altın anıtlarından biri olan Köy Enstitüleri için ilk adım bildiğiniz gibi, 1936’da, Atatürk’ün köylere hizmet götürülsün direktifiyle atıldı. Saffet Arıkan’ın bakanlığı sırasında eğitmen kursları, köy öğretmen okulları açıldı. Eğitimci İsmail Hakkı Tonguç da Atatürk’e eğitim raporu sundu. Atatürk’ün yaşama gözlerini yummasından sonra yeni Cumhurbaşkanı İsmet İnönü döneminde de çalışmalar sürdü. İzmir milletvekili Hasan Âli Yücel, Milli Eğitim Bakanlığı’na, Tonguç da İlköğretim Genel Müdürlüğü’ne getirildi. “Üretim içinde eğitim öğretim” ilkesiyle yola çıkıldı, 17 Nisan 1940’ta Köy Enstitüleri resmen kuruldu. İnönü’nün sürekli desteğini alan Yücel ve Tonguç, yeni bir hayat yarattı. Ne var ki DP iktidarı 27 Ocak 1954’te kapattı.

Pakize Türkoğlu
Pakize Türkoğlu (92), Aksu Köy Enstitüsü’ne ilk giren beş kızdan biriydi. Sonra Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü ve Çapa Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi. Ortaöğretim kurumlarında öğretmenlikten sonra 1978’de Atatürk Eğitim Enstitüsü’nde yöneticilik ve öğretmenlik yaptı. 1985’te Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Enstitülerin kuruluşundan kapanışına kadarki tarihini Tonguç ve Enstitüleri (YKY, 1997) adlı kitabında anlattı. Sonra yaşadıklarını Kızlar da Yanmaz (İş Kültür Yay. 2011) ile Kısa Süren Hasat (İş Kültür Yay.2012) adlı kitaplarında yazdı. Türkoğlu’nun bu kitapları, yaratılan bu yeni hayatın her evresini ortaya koyan anıları ve tanıklıkları kapsıyor.
Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği (YKKED), 2012 Mustafa Necati Öğretmenlik Onur Ödülü’nü Pakize Türkoğlu’na verdi. Onun için Kemal Kocabaş’ın hazırladığı “Armağan Kitap” yayımlandı. Bu kitapta Türkoğlu’nu yakın çevresi, Köy Enstitülü dostları, öğrencileri, üniversiteli arkadaşları, yazar ve sanatçılar anlatıyor. Kendisiyle yapılan söyleşi yanında yazılarından seçmelere yer veriliyor. İşte Köy Enstitüleri olmasaydı, Pakize Türkoğlu ve onun gibi birçok aydın, eğitimci, öğretmen olmazdı. Türkoğlu, yaşamını, çalışmalarını İstanbul’da sürdürüyor.

Köy Enstitülü şair ve yazarlar kuşağı
Köy Enstitüleri yalnızca Türkiye’yi aydınlatan öğretmen, sağlıkçı, tarım uzmanı yetiştirmedi. Bu kurumlar köyü canlandırdı, ülkenin okuryazar oranını hızla artırdı. Pek çok büyük yazar yetiştirdi. Onların yazdıklarıyla halk, toplumsal, siyasal bilinç kazandı; Türkiye üreten bir ülke konumuna yükseldi. Bu kuşağın öncüsü eğitimci, yazar Mahmut Makal oldu. Bizim Köy adlı yapıtıyla, Türkiye’nin bir anda ilgisini çekti, Çankaya Köşkü’ne davet edildi. Edebiyatçılar seslerini duyurmaya başladı. Uluslararası yazarlar yetişti: Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mehmet Başaran, Emin Özdemir, Adnan Binyazar, Dursun Akçam, Ali Yüce, Behzat Ay, Ümit Kaftancıoğlu, Hasan Kıyafet, Osman Şahin en önde gelen yazarlardı.
Köy Enstitüleri olmasaydı, bu yazarların yazdığı yüzlerce kitabı milyonlarca okurla buluşamayacak, Cumhuriyeti koruyan gençlerin yetişmesine katkı sağlanamayacaktı.

Enstitü Koleji
Önceki gün ‘Yazarlarla söyleşi’ etkinliği çerçevesinde Ataşehir Özgür Boza Okulları’ndaydım. Mustafa’dan Kemal’e… Ahşap Evin Mavi Gözlü Çocuğu (Doğan Kitap) adlı kitabımı, Sunay Akın’ın küratörlüğünü yaptığı benzersiz müze-kütüphanede öğrencilere anlattım, imzaladım, mutlu oldum. Enstitü Koleji adıyla da bilinen, “Köy Enstitüleri ruhuyla kurulan” bir okul. Okulu, öğrencileri, öğretmenleri çok sevdim. Köy Enstitüleri olmasaydı, böylesine güzel bir okul da olur muydu?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları