Özdemir İnce

Hürriyet üzerinden seçim eleştirisi

07 Nisan 2019 Pazar

Hürriyet gazetesinin (1 Nisan 2019) “Cumhurbaşkanı” olarak sunduğu AKP Genel Başkanı Erdoğan Ankara’da yaptığı balkon konuşmasında “Yüzde 52 oy alan bir partimiz var. Milletimiz bizi 15’inci defa sandıkta birinci yaptı. 4.5 yıl bu kardeşiniz Cumhurbaşkanı mı? AK Parti iktidar mı? Şu ana kadar nasıl geldiysek aynı şekilde devam edeceğiz” demiş. Gazetemsi Hürriyet de bu boş, züğürt tesellisi lafları kapaktan manşet yapmış. Yapar, yapar! Ben de şimdi yapacağımı yapacağım:

***

1) Yüzde 52 oy alan bir partimiz var.
-El cevap: Genel seçim ile yerel seçimin içerik ve hedefi aynı değildir. Genel seçimde parti figürü öndedir. Yerel seçimde adayın kimlik ve kişiliği öndedir. AKP, kazıklayarak İstanbul’a aday yaptığı Binali Yıldırım sayesinde yüzde 48.7 oy aldı. Bu oyun yarısı kurban edilen Binali Yıldırım’ın gül hatırına verildi. Aynı şey Ankara ve İzmir için de geçerlidir. Yüzde 7-8 de MHP’nin payını düşmek gerekir. Arap imamların lehine günlerce dua ettiği Erdoğan, İstanbul’dan bir ilçe başkanını aday yapsaydı iyice bozguna uğrardı.
2) Milletimiz bizi 15’inci defa sandıkta birinci yaptı.
-El cevap: AKP sadece 2002 yılında hilesiz seçim kazandı. Bu seçimi izleyen 13 seçim ve referandumun tamamında her türlü kirli oyun ve hile vardır. Hiç belli olmaz, bu 13 seçim ve referandumu yöneten YSK mensuplarından biri bir gün hidayete erip itirafta bulunur ya da iktidar değişiminde hile belgeleri ortaya çıkar. Bunlar mutlaka olacaktır.

3) 4.5 yıl bu kardeşiniz Cumhurbaşkanı mı? AK Parti iktidar mı? Şu ana kadar nasıl geldiysek aynı şekilde devam edeceğiz.
-El cevap: Evet, doğrudur: Erdoğan 4.5 yıl cumhurbaşkanı ve AKP 4.5 yıl iktidarda... Ancaaak: Şu ana kadar nasıl geldilerse aynı şekilde devam etmeleri olanaksız. Ayrı zaman ve mekânda aynı “şey” tekrarlanamaz. Buna siyasal topludurum (konjonktür) ve ekonomi asla izin vermez. Öncelikle “sıcak para” suyunu çekti. İkincisi: Suriye’den önceki “cicim” dönemi artık hayal. Üçüncüsü de ipiyle kuyuya inilmez Devlet Bahçeli’nin ne yapacağı. Dördüncüsü: Gelecek simyacılığı Allah’a şirk koşmaktır.
AKP’nin önünde tek bir çıkar yol var: Parlamenter demokrasiye dönmek. Başyücelik (Tek Adam) rejimi, zifirî karanlıkta uçurumun kıyısında yürümeye benzer.

***

Hürriyet’in dedikodu kâtibi Ahmet Hakan’a gelince: 30 Mart 2019 tarihli gazetede şöyle yazıyor: “Yıllar içinde herkeste olduğu gibi bende de şöyle bir kanaat oluştu: Erdoğan, seçim kazanma sihirbazı. Halkın duygularını iyi biliyor. Bir bildiği kesin vardır.”
Sihirbaz, “büyücü, gözbağcı, hokkabaz” anlamına geliyor. Demek ki Erdoğan’ın gerçek olmayanı gerçekmiş gibi gösterme marifeti varmış. Bir devlet adamına yakışmaz bir nitelik!
Kendisinden önceki cumhurbaşkanlarının belli ve önemli nitelikleri vardı; mukayese edelim:
1-Atatürk ve İnönü: Mareşal, vatan kurtarıcısı, Cumhuriyet kurucusu.
2-Bayar: Kuvayı Milliyeci, bankacı.
3-C. Gürsel ve K. Evren: Darbeci orgeneral.
4-C. Sunay ve F. Korutürk: Orgeneral ve oramiral.
5-Demirel ve Özal: Yüksek Mühendis, planlamacı.
6-A. N. Sezer: Anayasa Mahkemesi Başkanı.
7-A. Gül: İyi-kötü bir akademik kariyer sahibi.
8-R. T. Erdoğan: İslamcı ve seçim sihirbazı.

***

Ahmet Hakan, Kemal Kılıçdaroğlu’nu yıllarca sarakaya aldı, her seçimden sonra CHP genel başkanlığını bırakmasını buyurdu, dalgasını geçti. Ama işte bu “becerisiz” dediği adam Türkiye’nin siyaset ve ekonomi başkentlerini, turizm merkezlerini o pek sevdiği seçim sihirbazının elinden almayı başardı; ülkenin siyasi rotasını değiştirdi. Dolayısıyla da sıradan bir magazin kâtibinin ağzının payını vermiş oldu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları