Onlar ki...

04 Nisan 2019 Perşembe

Onlar ki, şu yerel seçimlere, haksız rekabetin bugüne dek görülmemiş ağırlığı altında ezilerek girdiler... Karada, havada, suda ve medyada sesleri duyulmasın, suretleri görülmesin diye her şey ama her şey yapıldı...
Onlar ki yalanların ve iftiraların ve suçlamaların hedefine konuldu...
Onlar ki, tehdit edildi, “vatan haini” ilan edildi, haklarında idam fermanı verildi...
Onlar ki, korkmadı, yılmadı, sadece çalıştı, çalıştı, çalıştı...
Onlar ki nefretin karşısına sevgiyi; düşmanlığın karşısına dayanışmayı; kutuplaşmanın karşısına anlaşmayı; ayırımcılığın karşısına bütünleşmeyi
koydular...
Onlar ki horlayan, küçük gören, azarlayan, suçlayan öfkenin dilini değil; okşayan, teselli eden, sarıp sarmalayan bir yumuşak dili benimsediler...
Onlar ki gerilimden, kavgadan değil; vicdanlara seslenmekten medet umdular... Vicdanın sesi oldular...
Onlar ki Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e inancı tazelediler.
Onlar ki, bu Cumhuriyetin bekası şahısların bekası değildir; bu Cumhuriyetin bekası adaletin, özgürlüğün ve eşitliğin bekasına bağlıdır düşüncesine hizmet ettiler...
Onlar ki önce laiklik dediler...
Onlar ki, intikamı değil, kardeşliği yeğlediler...
Onlar ki defalarca sadece onlara oy verenlerin değil, vermeyenlerin de hizmetinde olacaklarını vurguladılar...
Onlar ki düşmanlığı değil, dostluğu dillerinden düşürmediler...
Onlar ki seçim gecesi, onlara inananlara, onlara oy verenlerin oylarına sahip çıktılar... Daha önce olduğu gibi oyların çalınmasına ya da atı alanın Üsküdar’ı geçmesine izin vermediler...
Onlar ki seçim gecesinde ve sonrasında tüm manipülasyonlara, tüm yanıltıcı ifadelere, tüm yandaş ve yanlış yorumlara karşın ortadan yok olmadılar, sessizliğe bürünmediler, korkmadılar, kaçmadılar, seçmenlerini ortada bırakmadılar...
Onlar ki seçim gecesinde ve sonrasında karşılaştıkları tüm oyunlara, tüm hakaretlere, tüm yanlışlara karşı, seslerini yükseltmediler; öfkelenmediler, sakin sakin haklarını aradılar (ve bu yazı yazıldığı sırada hâlâ hak aramaktalar) ...
Onlar ki günlerdir güler yüzle, kucaklayıcı bir siyaset söylemiyle karşımıza çıkmaktalar...
Onlar ki, farklı görüşten olanlara da kendilerine verdikleri destek için teşekkür etmeyi bilip, çoktandır unuttuğumuz bir incelik sergilediler...
Onlar ki tüm riskleri göze alarak, kendileri gibi düşünmeyenlerle bir araya gelip yıkmanın değil, inşa etmenin yollarını aramaktalar...
Onlar ki erkek başkanların mobbing’ine maruz kalan kadınlar oldukları için... Onlar ki HES’lere karşı doğayı, çevreyi, sularını, topraklarını korudukları için... Onlar ki, kapısının önünde kızının cansız bedenini bulunca, nedeninin peşine düştüğü için... Onlar ki Ankara Garı katliamında öldürülen çocukları kadar haksızlığa her uğrayanın yanında yer aldıkları için; komünist anlayışı ilçeden ile taşıdığı için... Onlar ki, “Gezi”yi doğru değerlendirdikleri için seçmenlerin tercihini belirledi...
Onlar ki toplumun yarısını değil tümünü kucaklamaya hazırlar...
Onlar ki, ülkemin aydınlık yüzünü temsil etmekte... Ve onlar ki, bir üç beş değil, milyonlarcadır...
İşte onlar var oldukları için 31 Mart’tan beri kendimi daha özgür, daha güvende hissediyorum.Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği için de daha
umutlu...
NOT: Sevgili okurlar, İzmir TÜYAP Kitap Fuarı’nda 6 Nisan Cumartesi (16.00’da) Nâzım Hikmet ve Kadınlar başlıklı konuşmam, sonra da Cumhuriyet standında kitap imzam var. Yolu düşenleri beklerim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları