Yazgülü Aldoğan

İstanbul’a kim ihanet ediyor?

01 Kasım 2018 Perşembe

Yerel seçim öncesi herkesin gözü İstanbul’da. Kolay değil, 20 milyona yakın nüfusu ile birçok Avrupa ülkesinden büyük, karmaşık bir megakent. Burayı alan, Türkiye’yi de alır hevesi var, herkeste. İstanbul’a bitmemiş bir havaalanı açılışı için 29 Ekim’i seçen ve böylece Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını gölgelemeyi amaçlayan Cumhurbaşkanı en büyük yanıtı o gün sokaklara dökülen vatandaşlarından almış mıdır acaba? Başta Ankara ve Anıtkabir olmak üzere, yurdun her yanında yüz binler kendi kendilerine bayram kutladı: Ellerinde bayraklarıyla yürüdü, marşlar söyledi, andımızı okudu. Kimse Cumhuriyet’ten vazgeçmiyor görüldüğü gibi. Aslında İstanbul’dan bahsetmek istiyorum. Gazetemiz Cumhuriyet, Hazal Ocak’ın İstanbul’un nasıl yağmalandığına ilişkin çok önemli bir çalışmasını iki gün üst üste yayımlarken çıplak gözümüzün gördüğünü rakamlarla beynimize çaktı. Birisi daha bunu vurgulamıştı, “İstanbul’a ihanet ediyorlar!” diye. Kim mi? Recep Tayyip Erdoğan. Sanki 20 yıldır kendileri yönetmiyormuş gibi kenti. Gerçekten de İstanbul’a ihanet ediyorlar. Hazal Ocak, İBB ve bakanlıkların imar planlarını kentteki 76 mega proje için değiştirdiğini ve ayrıcalıklı imar hakları tanıdığını ama bununla yetinmeyen şirketlerin bu hakların da kat kat üstüne çıktığını rakamlarla belgeledi. Yoksa göz de görüyor, mesela Ataköy Konakları’nın önündeki deniz kıyısına yapılan Sea Pearl projesi. Her önünden geçtiğimde söyleniyorum. Göğe dikilen o binalar, Ataköy’ün ve kentin havasını kesiyor. Hani kıyılar halka açıktı? Bırakın deniz kenarına gidebilmeyi, orada denizi ve hatta göğü görmek mümkün değil artık. Çünkü bu proje için 300 bin m2 fazla inşaat yapılmış ve bu 13.5 milyar fazladan kazanç sağlamış! Bu sadece biri. İncelenen 76 projeden elde edilen haksız rant 240 milyar TL civarında. En büyük rakamlar 13 milyar TL ile Maslak 1453; 11 milyar TL ile Emaar Square. Zorlu Center mesela, 49 milyar TL! Listedeki 76 projenin çoğu AVM, bazıları da Ağaoğlu’nun projeleri gibi, neredeyse bir mahalle. Ve bunlar sadece habere konu olanlar, ya bütün kentteki kaçak göçekler?

Okul ve hastane yerine
Hazal Ocak, bu hesaplamaları eski Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Erol Dolu ile birlikte yapmış. Bu 76 projenin göze çarpan aksaklığı sadece fazladan çıkılmış katlar, fazladan yapılmış kuleler değil. Mesela Nurol Tower, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin arazisi üzerine yapılmış. Bakırköy’deki Koru Florya planda hastane alanıymış. İBB tarafından ticaret alanına çevrilip Kadir Topbaş’ın damadının sahibi olduğu Aydınlı Grubu’na verilmiş. Tıpkı Çamlıca’daki Dubai merkezli Emaar Square’ın arazisinin konut ve yol alanı olmasına rağmen ticaret alanına çevrilmiş olması gibi. Üstelik proje 200 bin m2 inşaat alanı yapma hakkı bulunurken 800 bin m2 üzerine yapılmış!

Sırf sevgiden mi?
Şimdi siz sıradan biri olarak inşaat yapsanız hakkınız olandan 4 misli fazla yapmanıza göz yumulur mu? Yani 4 kat hakkınız varken 16 kat çıkmanıza? Tabii ki hayır! Peki Erdoğan’ın deyimiyle bu ihanet nasıl gerçekleşiyor? Günahları boynuna, hiç kuşkusuz “tamamen duygusal” nedenlerle. Mesela Ağaoğlu’nu çok seviyorlar, “yap ağam 5 misli” diyorlar, ya da Dubaililere, “kardeş sayılırız, çık çıkabildiğin kadar” mı diyorlar? Öyle bir mekanizma işliyor ki, Orhan Bursalı’nın da yazdığı gibi “Kazan kazan, win win” sonra Cengiz Bey, şu kadar versin diye haber yollanıyor, o da o kadar fazla deyip vermek istemediği için kızıyor, topumuzun annesine sevgilerini iletiyor! Hazal Ocak ve Erol Dolu’ya kesilip saklanacak ve oy verirken hatırlanacak kapı gibi bir ihanet dosyası hazırladıkları için teşekkür edelim hep beraber!

Şimdi sıra Kanal İstanbul’da
Yazıla yazıla mürekkep tükendi ama rant iştahı tükenmedi. Kanal İstanbul’un yaratacağı ekolojik felaketlere her alandaki bilim insanları dikkat çekti. Amaç aslında kimseyi geçmeye mecbur edemeyeceğimiz bir kanal yapmak değil, o kanalın etrafında yaratılacak yeni bir kentle arsa üreterek inşaat ve imar faaliyetine devam etmek, böylece ekonomiyi yıllardır sürdürdükleri yanlış politikayla döndürmeye çalışmak. Çılgın projeler ne yazık ki adı üstünde, iyilik doğurmuyor!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları