Erdal Atabek
Erdal Atabek erdalatak@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

KODA...

22 Ekim 2018 Pazartesi

Karşıyaka Oda Orkestrası - KODA, açılış konserini İdil Biret’in solist olarak yer aldığı bir programla sunuyor bu pazartesi akşamında. 15 Ekim 2018.
Orkestra şefi Rengim Gökmen.
Rengim hoca bu orkestranın başından bugününe kadar kurucuyönetici müzik direktörü.
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar bir orkestra kurma projesi ile Rengim Gökmen’e geliyor, ne yapmak istediğini anlatıyor. Bu görüşmede ben de varım, projeyi öğreniyorum.
O gece Rengim Gökmen de bütünüyle dolu salonda heyecanla dinleyen izleyicilere o günü anlattı. Bir ilçe belediyesinin ‘klasik müzik orkestrası kurmak’ gibi büyük bir işin altından nasıl kalkacağını düşündüğünü açıkladı. Ama genç başkanın kararlı heyecanını gördüğünü, kesin ifadelerini dinlediğini ve kararını verdiğini dinleyicilerle paylaştı.
İşte dört yıl içinde Karşıyaka Belediyesi’nin kadrolu bir orkestrası kurulmuştu ve üst düzeyde başarılı konserler veriyordu.
Orkestra. Bir tasarım harikasıdır. Değişik müzik aletlerini bir araya getirerek, birbirinden ayrı notalarla birleştirerek bir senfoniyi seslendirmek insanlığın yarattığı büyük tasarımlardan birisidir.
Bu hayranlık uyandıracak büyük buluş, insanlık tarihinin dönüm noktalarından birisidir.
İşte bu büyük dönüşümü keşfeden de insanlık tarihinin büyük yaratıcılarından birisi olan Atatürk’tür.
Bu çoksesli evrensel müzik Atatürk devrimlerinin en büyük simgelerinden birisi olmuştur.
Karşıyaka’nın genç, dinamik, bilinçli başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, konuşmasında Atatürk’ü bu yanıyla da andı.
Rengim Gökmen konuşmasında Atatürk’ü, bu evrensel müzikle ülkemizi buluşturmanın heyecanını yansıttı.
Piyanoda İdil Biret, işte bir Atatürk kızıydı.
Ben Atatürk’ün yenilmezliğini, neden yenilmeyeceğini bir kez daha o gece anladım.
Onun dehasını düşündüm.

***

Atatürk Pera Palas’ta etrafını çevirenlere şunları söylüyor: ‘Bulgarlar elbette Osmanlı ordusunu yenerdi. Çünkü onların operası vardı.’
Savaş ile operanın ne ilgisi olduğunu düşünüp bu sözleri anlamayanlar da olmuştur.
Opera, müzikle dramanın buluştuğu, dekorun, kostümün, sahnenin, ışığın birlikte yapıtı ortaya çıkardığı bir organizasyondur.
Balkan savaşlarında, Osmanlı ordusu yiyecek darlığı çekti, giyecekleri uygun değildi, hastalıklar önlenemiyordu, mühimmat eksikliği vardı. Savaşı kazanmak için gereken organizasyon sağlanamamıştı. İşte, Sofya’da ataşemiliter iken opera izleyen Mustafa Kemal’in yaptığı analiz buydu.
Operası olmayan bir ülke savaşı kazanamazdı.
Balkan savaşları Osmanlı’nın çöküşünde ve Avrupa’nın kuruluşunda rol oynamıştır.
Atatürk’ün dehası, bir ülkenin kuruluşunda bilimin, sanatın, eğitimin, tarımın, endüstrinin, köylerin, kentlerin nasıl bir kompozisyon içinde birbirini destekleyerek rol oynayacağını bilmesidir.
Atatürk, ülkeyi bu bilinçle yönetmiştir.
Bugün ülkemizin içine düşürüldüğü bu perişan durum, bu bilinçten yoksun bir siyasal iktidar tarafından yönetilme talihsizliğindendir.
Şimdi, yerel yönetim seçimleri bu talihsizliği sona erdirmek için ülkenin önüne çıkan son fırsattır.

***

O gece, o tarihi konser gecesinde toplumun ülkeyi kazanma heyecanı doruktaydı.
Biz kazanacağız.
Biz ülkemizi yeniden kazanacağız.
Hep birlikte, yeniden, uygar, aydınlık, ışıklı ülkemizi kazanacağız.
Bütün salon ayaktaydı. Bütün ışıklar parlıyordu. Alkışlar bitmiyordu.
İşte’, dedim. ‘Atatürk burada’...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları