‘Savaşmadık ama savaştan çıkmış gibiydik’

Kazakistan’daki adımlar Atatürk’ün yaptıklarını anımsatıyor

Yayınlanma: 14.08.2019 - 23:25
Abone Ol google-news

Kazakistan, bağımsızlığını kazanmasıyla Kurucu Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in liderliğinde tarih sahnesine çıktı. Ülkede atılan ilerici adımlar Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasının ardından yaptıklarını anımsatıyor. Benzerliği onaylayan Kazak Türkleri bunu, “Kazakistan Türkiye gibi bir Kurtuluş Savaşı vermese de bağımsızlığını kazandığında savaştan çıkmış bir ülke kadar kötü durumdaydı” diyerek özetliyor.
Kazakistan, yeraltı zenginliklerinin yanında, Nazarbayev’in öncülüğünde gerçekleştirilen devrimlerle kendisini dünyaya kanıtlıyor. Çin, Rusya gibi iki büyük dünya deviyle olan sınırlar Kazakistan’ı dış politika anlamında çok stratejik olmak zorunda bırakıyor ve yine burada Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesiyle hareket ediliyor. Türk cumhuriyetleri de ülke için çok önemli. Nazarbayev, yurtdışı ziyaretlerini Türk cumhuriyetlerini önceleyerek gerçekleştiriyor. Sosyal yaşamda da Kazakistan’da ekmeğini kazanan bir Kırgız gazeteciye veya bir Özbek, Tacik taksi şoförüne denk gelebiliyorsunuz. Siz Türkiye Türkü olarak Kazakçayı anlamasanız da Kırgız ve Kazak Türkçesinin Azeri Türkçesi ve Türkiye Türkçesi kadar yakın olduğu söyleniyor.

Türkiye Batı kapısı
Kazakistan siyasetinde ve sosyolojisinde ise Türkiye’nin önemi her açıdan dikkat çekiyor. Başta adında “Türk” bulunması, köklü bir tarihi avcunda tutması ve Kazak Türkleri dahil diğer tüm Türk cumhuriyetlerinin Batı’ya açılan kapısı konumunda olması bakımından Türkiye’deki her gelişme Kazakistan’da yakından takip ediliyor. Anımsarsak Nazarbayev, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından Türkiye’ye destek ziyaretinde bulunan ilk lider olmuş, Rus uçağının düşürüldüğü dönemde Rusya ile ilişkilerin düzelmesi için arabuluculuk rolü oynamıştı. Bizim ziyaretimiz Nazarbayev’in cumhurbaşkanlığını kendi iradesiyle bırakması, seçimlerin yapılması ve başkentin adının Nur Sultan olarak değiştirilmesinden kısa bir süre sonra gerçekleşti. Ülkenin yıllarca başkentliğini yapan ve güneyde kalan Almatı’yı Kazaklar tarihsel ve kültürel olarak Nur Sultan’a göre çok ayrı bir yere koysa da şu an Nur Sultan, dünya başkentlerinden biri olma yolunda...

Başkent değişikliği stratejik
Başkent değişikliği, Atatürk’ün başkenti İstanbul’dan Ankara’ya taşımasıyla benzeştiriliyor. Astana, öncesinde küçük bir kasaba durumundayken, Nazarbayev’in radikal kararıyla başkent oluyor. Bu arada Astana’nın anlamı da yine “başkent”. Hatta o dönem bu “Kazakistan’ın başkenti Başkent” denilerek eleştiri konusu dahi ediliyor. Şimdi ise insanlar, başkente alışmış ve sahiplenmiş durumda.
Kazaklar, başkentin taşınmasının nedenleri arasında “Almatı’nın dağlarla çevrili olması nedeniyle gelişime ve genişlemeye kapalı” olduğunu gösteriyor. Ama nedenlerden en büyüğü olarak Rusya işaret ediliyor. Almatı’nın zamanında başkent olmasında Kazak nüfus fazlalığının etkisi ne ise başkentin kuzeye taşınmasında da tam tersi bir durumdan söz ediliyor. Bu da Nur Sultan’daki Rus ve Alman nüfus yoğunluğunun yanında Kazak nüfusun neredeyse yok denecek kadar az olması. Bir ara bölgede halkoylaması yapılması ve çıkan sonuca göre bölgenin Rusya’ya bağlanma olasılığı gündeme geliyor. Bu risk göze alınmadan Nazarbayev başkenti taşıyor. Başkentin taşınması nüfusta da hareketlilik yaratıyor ve Kazak nüfusu da olması istenen seviyeye ulaşıyor. Ama en önemlisi kuzeydeki topraklar güvenceye alınıyor.


ADİ SUÇ YOK DENECEK KADAR AZ

Kazakistan’da isteyenler özel araçlarını taksi olarak kullanabiliyor. Sürücüler, el kaldıran yayaların yanında duruyor ve bir pazarlık başlıyor. Yol ters değilse ve parada anlaşılırsa, sürücü yayayı aracına alıyor. Türkiye’de güvenlik açısından bakıldığında bunun çok zor olduğunu düşünerek “Ne cesaret” diye soruyoruz. Yanıt kısa: “Adi suç çok az, çünkü cezası çok büyük.”

 

ESİL NEHRİ’NİN BÖLDÜĞÜ BAŞKENT: NUR SULTAN

Astana yeni adıyla Nur Sultan, artık tüm dünyanın kabul ettiği, Astana görüşmeleri gibi uluslararası önemli toplantıların gerçekleştiği bir başkent. Başkenti, bir Kazak kadın isminden alan Esil Nehri ikiye bölüyor. Nehrin sağ yanı ilk yerleşim, sol yanı ise başkent olmasının ardından gelişen yer. Sağ tarafta kalan eski Sovyet evleri restore edilerek kente hoş bir görünüm kazandırılırken, sol taraf Türk müteahhitlerinin de payının olduğu yeni binaların, büyük otellerin, ekonomi merkezlerinin, alışveriş yerlerinin olduğu baştan aşağı son model görünüşlü bir alan.
Kazak efsanesi Bayterek
Kentin merkezinde, bibloları, magnetleri süsleyen başkentin hemen her yerinden görülebilen 105 metre uzunluğundaki Bayterek Kulesi yükseliyor. Mimarisiyle Ankara’nın simgelerinden Atakule’ye benzerliğiyle dikkat çeken Bayterek’e çıkılarak Nur Sultan kuşbakışı seyrediliyor. 2000’li yılların başında yapılması kararlaştırılan başkent simgesinin, köklerini Kazak kültüründen alan ve Kazaklarca iyi bilinen bir hikâye ile özdeşleştirilmesi planlanıyor ve ortaya Bayterek çıkıyor. Efsaneye göre; kule hayat ağacını temsil ediyor. Bayterek’in tepesinde yaşayan Zümrüdü Anka Kuşu, (bu kuş için samruk da deniyor), yılda bir defa, bütün her şeye can veren altın yumurta yumurtluyor. Fakat bir ejderha, ağacın gövdesine tırmanarak her seferinde yumurtayı yiyor. Sonunda bir kahraman yine ejderha yumurtayı yiyeceği sırada onu okla vurarak öldürüyor. Zümrüdü Anka Kuşu da kahramanın tüm dileklerini gerçekleştiriyor ve kahramanı yeraltından yerüstüne çıkarıyor...

 

YABANCI SERMAYE İÇİN HEDEFLER BÜYÜK

Bizim şehirde bulunma nedenimiz ise Astana Expo 2017’nin de düzenlendiği Uluslararası Finans Merkezi’nde (AIFC) gerçekleşen, dört günlük Astana Finans Günleri. AIFC Yönetim Konseyi’nin başkanlığını Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev yürütüyor. Merkezin amacı ise tüm bölgeye yönelik dengeli bir sermaye piyasası üretmek. Dört günlük etkinlik kapsamında olası anlaşmazlıklarda uluslararası şirketlere güvence vermek için merkez içinde olan mahkeme ve tahkim merkezinin açılışı da Cumhurbaşkanı Tokayev tarafından gerçekleştiriliyor. Açılışta mahkemenin İngiliz hukuk sistemine göre işleyeceği de dünyaya ilan ediliyor. Batı sermayesini Kazakistan’a çekme hedefi çerçevesinde mahkeme ve tahkim merkezinin yargıçları İngiliz hukukçular. Kazakistan, Batı sermayesini ülkeye kazandırmanın yanı sıra İslami finans alanında da lider olma yolunda. Ülke, İslami finansın payını artırmak için de önemli adımlar atıyor. Belki de Kazakistan’ı en cazip kılan kararlardan biri de 2066’ya kadar yabancı sermayeye tam vergi muafiyeti uygulaması.
Uzaklaşıp baktığımızda ise çıkan sonuç; Nazarbayev’in önderliğindeki Kazakistan’ın ulus devlet sürecinde öz değerlerinden ve geleneklerinden kopmadan, ülkeye demokrasiyi yerleştirerek başarılı bir sistem oturttuğu...

YARIN: KAZAKİSTAN’IN 100 YILLIK GAZETESİ EGEMEN KAZAKİSTAN…


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler