‘Mozart bana sevinç verir’

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), 7 Kasım Perşembe akşamı İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda Wolfgang Amadeus Mozart’ın yapıtlarından oluşan bir konser verdi. Güney Koreli yıldızlar piyanist Yeol Eum Son ve soprano Jay Yang’ın solist olduğu konserde BİFO’yu onursal şefleri Gürer Aykal, yönetti. “Mozart’la Bir Gece” başlıklı konser öncesi klasik müzik yazarı Serhan Bali şef ve solistlerle bir söyleşi yaptı.

Yayınlanma: 11.11.2019 - 23:50
‘Mozart bana sevinç verir’
Abone Ol google-news

Bestecinin “Titus’un Merhameti Uvertürü” ile başlayan konserde Seul Sanat Merkezi Onursal Elçisi virtüöz Yeol Eum Son “24 No’lu Piyano Konçertosu”nu BİFO eşliğinde çaldı. Ardından da gene Mozart’ın bestesi olan “Türk Marşı” ile bis yaptı. Konserin ikinci bölümünde ise BİFO, bestecinin soprano ve orkestra için yazdığı, sade ve insana huzur veren “Exsultate Jubilate” (Sevinin Mutlu Olun) motetinde soliste eşlik etti ve “34 No’lu Senfonisi” ni seslendirildi. Konser sonrası şef Gürer Aykal’a sorularımızı yönelttik.

Çok klasik bir soru olacak belki ama Mozart icra edeceğiniz zaman ne hissediyorsunuz? Ne ifade ediyor sizin için Mozart?

Mozart yöneteceğim konserden haftalar önce içimi bir sevinç kaplar. Partisyonumu okumaya başladığımda içimdeki bu sevinci yöneteceğim orkestracılarla nasıl paylaşacağımı günlerce düşünür ve en ince ayrıntılarına kadar çalışırım.

Mozart gibi hemen herkesin tanıdığı, bildiği, çok az klasik müzik dinlemiş olanların bile melodilerine aşina olduğu evrensel ölçekte “yıldız” bir besteciyi icra etmenin bir orkestra şefi için ne gibi zorlukları var?

Herkesin bildiği tanıdığı hatta müzikle pek ilgisi olmayan birçok insanın bazı melodilerini söyleyebildiği bu üst insan Mozart’ı yönetmek hiç kolay değildir. Bundan başka yöneteceğiniz orkestra üyelerinin bu eserleri defalarca çaldığını dolayısıyla belleklerine yerleşmiş anlayışları olduğunu da bilmelisiniz. Ben uzun çalışmalar sonucu içimde oluşmuş Mozart’ı içtenlikle orkestracılarımla paylaşarak bu zorlukları aşıyorum.

Konser nasıl geçti diye sorsam? Daha doğrusu bir konserin ardından neler yaparsınız? Nasıl bir muhasebe yapar Gürer Aykal konser sonraları?

Ben konserlerimin ardından hep kendimi sorguladım. Daha iyi daha iyi nasıl yapabilirdim diye.. Ancak konser sırasında orkestracıların esere katılımları, onların duyguları ve emekleri sonucunda aldıkları alkışlar beni de mutlu kılar.

BİFO 20 yılı geride bırakan ve kurumsallaşma adına çok önemli yol kat eden bir orkestra... Nasıl değerlendiriyorsunuz BİFO’nun yolculuğunu?

BİFO’nun başarılarına benim kadar sevinecek ve övünecek bir kişi olabilir mi?

BİFO artık ülkemizin bir değeridir. Değerli insan Asım Kocabıyık’ın çok sevdiği ülkesine bıraktığı armağanıdır.

Siz klasik müzik konusunda ülkemizdeki en deneyimli isimlerdensiniz. Tam da 2019’da, Cumhuriyetin 100. yılına 4 yıl kala, klasik müzikteki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Atatürk’ün başlattığı aydınlanma hamlesinin bir parçası olarak düşünürsek, arzulanan, hedeflenen yerde miyiz sizce? 

Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken ülkemizdeki orkestra sayısının 30, operalarımızın 20 olması gerektiğine inanan bir müzik emekçisiyim. Bu sayılarda sanat kurumlarına sahip bir Türkiye’nin her alanda güçlü olacağına inanan bir orkestra şefiyim. Bu sayılara ulaşmak adına durmaksızın çalışacağım.

Bu konuda acil çözüm bekleyen sorunlar neler size göre ve nasıl çözümler önerirsiniz?

Her şeyin başı sonu eğitimdir. Bilimi ve bilimsel eğitimi rehber edinen yol bizleri Atatürk’ün çizdiği “Çağdaş uygarlıklar düzeyine“ kavuşturacaktır.

BİFO ile çaldığınız Mozart gecesinde repertuvarı nasıl oluşturdunuz?

Öncelikle daha önce çalınmamış olan eserlere yer vermek, orkestra açısından, dinleyiciler açısından ve benim açımdan çok önemlidir. Konserimizin ikinci yarısında yer alan Exsultate, Jubilate ile K.338 Do Majör 34 . senfonisi Lütfi Kırdar salonunda BİFO tarafından ilk kez seslendirilmiş oldu.




Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler