'Kız, Kadın, Öteki'

Bernardine Evaristo’nun, Booker Ödüllü romanı Kız, Kadın, Öteki; yaşamları çeşitli şekillerde kesişen, çoğunluğu siyah on iki kadının hikâyesini anlatıyor. Aşk, erkekler, siyaset, cinsiyet tartışmaları, feminizm, cinsel kimlikler / yönelimler / tercihler, ırk ve sınıf ayrımı, çok kültürlülük, farklı coğrafyalar ve kültürel çatışmalar romanın temel konuları.

Yayınlanma: 14.01.2021 - 00:30
Abone Ol google-news

 

Margaret Atwood (Ahitler) ile birlikte 2019’da Booker Ödülü’nü alan Bernardine Evaristo’nun sekizinci romanı Kız, Kadın, Öteki, Ebru Kılıç çevirisiyle yayınlandı. Booker Prize’ı kazanan ilk siyah kadın yazar olan Evaristo, 2020’de de British Book Award’ı kazandı. 1959 doğumlu yazar, İngiliz bir anne ve Nijeryalı bir babanın sekiz çocuğundan biri. Vogue dergisinin İngiltere’nin En Etkili 25 Kadını listesinde. Yazarlığının yanı sıra aktivist kimliğiyle de tanınıyor. Island of Abraham, Lara, The Emperor’s Babe, Soul Tourists, Blonde Roots, Mr. Hello Mum ve Loverman; edebiyat eleştirisinden, şiire ve öyküye uzanan bir dizi alanda ürünler veren yazarın diğer romanları.

İNSANI İNSAN YAPAN NEDİR?

Evaristo bir bütün olarak insanı tanımlayan her şeyi romana katarak bazı sorulara cevap arıyor: İnsanı insan yapan nedir? İnsanın tek bir kimliği olmak zorunda mı? Bizi yaşamımız içerisinde bir kültür ürününe dönüştüren geçmişimizi bugüne nasıl taşırız? Geçmişimiz her şeyimiz midir? Bugün yeniden tek başına ve hep birlikte nasıl inşa edilir?

“Tüm bu soruların cevapları aslında gündelik hayatın içerisinde”, diyor ve soruyor: “Fakat biz gerçek dünyanın ne kadar içindeyiz, yoksa herkes kendi kurgusunda yalnız mı takılıyor?”.

Feminizm fikriyle ilgilenenlerin karşısına çıkan “kesişimsellik” kavramı romanda izi sürülen kavramlardan yalnızca biri. Avukat Kimberlé Crenshaw’ın yaratıcısı olduğu bu kavram, bireylerin sahip oldukları farklı sosyal kimliklerden dolayı, farklı gruplara yöneltilen nefret türleriyle karşılaştıklarına dikkat çekiyor. Son ABD seçimlerinde de bu kavrama sıklıkla referans verildi.

KESİŞİMSEL FEMİNİZM!

Kesişimsel feminizmde diğer insanların yaşam hikâyelerini dinlemek ve onları anlamaya çalışmak önemli bir yer tutuyor. Sonuçta her deneyimin öğretici olduğuna ve ancak birbirimizin deneyimlerinden öğrendiklerimizle kuracağımız dayanışmanın gücüne yaslanıyor kesişimselliğin önerdiği siyaset. Romanın Barrack Obama’nın en sevdiği kitapların arasında yer almasının nedenlerinden biri, belki de budur.

Kız, Kadın, Öteki’de çeşitli etnik, ırksal, tarihsel ve ekonomik koşullardan çoğunluğu siyah olan on iki kadın bir şekilde yan yana geliyor. Yazar çeşitli baskı türleri ve dışlanmalarla karşılaşan bu kadınların yaşamlarının nerede ve nasıl kesiştiklerini betimliyor.

Aranan şey sadece adalet ve eşitlik değil: Bir ev, bir yurt, gidilebilecek ve gerekirse kaçılabilecek bir yer, bir sevgili, sürprizli bir gelecek, geçmişte bir yerlerde kaybolmuş bir baba... Özetle bir aidiyet, bir benlik.

Toplumsal cinsiyet rollerinin ve modellerinin dışında yüz yıllık bir tarihin içinde ebeveynlerimizin ve onların ebeveynlerinin kayıplarına da yer veriyor. Ailelerinin, arkadaşlarının, büyüme çağlarının, hayatta kalma mücadelelerinin, sevgililerinin hikâyelerini anlatıyor kadınlar.

İnsanların birbirlerinde keşfedecek, öğrenecek, başına gelmeden deneyimleyecek ne kadar çok şeyleri olduğunu anlıyorlar. Çünkü yaşam gözümüzün görmeye tahammül ettiğinden daha fazlasına bakabilme ve onu anlayabilme cesareti.

HER KADINA AYRI BİR BÖLÜM

Farklı on yıllarda dünyayı dolaşan bu on iki kadının her biri için bir bölüm yazmış Evaristo. Karakterler yakın arkadaş, akraba, sevgili ya da aynı gece aynı tiyatro oyununu seyreden veya sosyal medya üzerinden tanışan insanlar.

Lezbiyen oyun yazarı Amma, kendini Amma’nın topluluğunda yabancı hisseden öğretmen Shirley, mutsuz bir evliliği olan Winsome, yıllardır seks yapmayan Penelope, sarışın kadınları seven Dominique, başarının peşinde koşan Carole birbirleriyle hem hayal güçlerini, hem aşklarını hem de neşelerini paylaşıyorlar hikâyelerinin olanca acımasızlığına rağmen.

Okuyan herkesin empati kurabileceği bir karakter var kurguda. Özellikle yaşadığımız ikili ilişkilere sızan siyasi düşüncelerimizin, diğer insanlarla temasımızı nasıl belirlediği konusu oldukça can alıcı.

ÖZEL YAZIM KURALLARIYLA YAZILMIŞ

Bernardine Evaristo, teknik olarak da yazım ve anlatım kurallarının iktidarını sorguluyor. Romanda nokta yok. Cümleler küçük harfle başlıyor. Şiirle düz yazı arasında bir metin akıyor sayfalarda. Hikâye ettiği kadınlar büyük ve özlü cümleler kurmuyorlar. Dertlerini gündelik ve yalın bir dille anlatıyorlar. Biz nasıl konuşuyorsak, öyle. Bu dil, yazarın bir başkasını dinleme becerisine yaptığı vurguyu belirginleştiriyor. Çünkü kendi sesiyle başbaşa kalan ve herkeste o sesi arayan insanın gözü dönmüş bir hınca kapılması çok kolay.

Yatağımızın içine kadar giren siyasetle, ekonomik güçlüklerle, pek çok şikâyete rağmen sürdürdüğümüz ilişkilerimizle, ailemiz ve geçmişimizle vazgeçtiğimiz benliğimize dair bir sorgulama Kız, Kadın Öteki.

Kız, Kadın, Öteki / Bernardine Evaristo / Çeviren: Ebru Kılıç / Doğan Kitap / 2020 / 483 s.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler