Nimmerland Kitabevi’nin kurucusu Susanne Lux ile bağımsız kitapçılık üzerine

- Bize biraz kendinizden ve kitabeviniz Nimmerland'dan bahsedin, bir kitapçı açmaya nasıl karar verdiniz?

2005’te çocuk kitapçısı Nimmerland'ı açtığımda, yirmi yıldan beri kitapçıydım. Ailemin bir kitapçı dükkânı vardı, bu yüzden hayatım boyunca kitaplara ve bunların dağıtımına ilişkin stratejik düşüncelere katıldım. Fakat ailem yaşlanmalarına rağmen kitabevlerini bana devretmeyi düşünmüyorlardı, ben de 2005'te kendi çocuk kitapları dükkanımı açmaya karar verdim. O dönemde basılı kitapların zamanının bittiği ve 10 yıl sonra artık hiç kimsenin basılı kitap okuyamayacağı düşünülüyordu ki, bu varsayımın yanlış olduğu ortaya çıktı.

‘ANAOKULLARI VE OKULLARLA AĞ KURUYORUZ’

- Kitabeviniz Nimmerland'in Almanya'daki en başarılı kitapçılardan biri olduğunu biliyoruz, bize aldığınız ödülleri ve işinizde nasıl başarılı olduğunuzu anlatabilir misiniz?

Ödül verildiği sürece, arka arkaya dokuz kez en iyi çocuk kitabevi ödülünü aldık. Ayrıca Kültür Bakanlığı’nca Okumayı Teşvik Etme Kalite Mührü'nü düzenli olarak biz aldık. Dört kez Kültür ve Medya Bakanlığı’nca verilen “kültür faaliyetleri için özel mekân” ödülünü ve geçmişte bir kez Almanya'daki en iyi kitapçı ödülünü aldık.

Müşterilerimizin koşullarına koşulsuz olarak odaklanmamızın bizim için özel bir önem taşıdığına inanıyorum. Nispeten küçük bir dükkân olarak, daha küçük yayıncılardan çok bilinçli ve bireysel bir kitap seçkisi de sunuyoruz. Müşterilerimize katma değeri çok yüksek olan okuma saatleri, atölye çalışmaları ve kurslar gibi çok sayıda etkinlikle düzenliyoruz. Ve okuma kültürünü yaygınlaştırmak için anaokulları ve okullarla ağ kurmaya önemli bir çaba harcıyoruz.

‘KİTAP TOPTANCILARI SİSTEMİ, AMAZON’DAN HIZLI!’

- Yayıncılık, kitaplar, kütüphaneler, okullarla ilişkiler gibi konularda Almanya’daki sistemin başarınızı ve çalışma şeklinizi etkilediğini düşünüyor musunuz?

Ertesi sabaha kadar hemen hemen tüm mevcut kitapları temin etmemizi sağlayan Almanya'daki kitap toptancıları sistemi sayesinde müşterilerimize bazen Amazon'dan bile daha hızlı bir hizmet sunabiliyoruz. Bu şekilde, sadece çocuk kitapları arayanlara değil yetişkin edebiyatı arayanlara da yardımcı oluyoruz. Sabit kitap fiyatı uygulaması, en büyük kitapçı zincirleriyle rekabet etmemizi sağlıyor. Bu da çok kişisel bir atmosfer ve alışveriş deneyimi yaratırken, küresel internet devleri ve büyük yerel zincirlerle aynı hizmeti sunmamızı sağlıyor.

‘KİTABEVİ KURMAK İSTEYEN, ÇEVRESİNİ TANIMALI’

- Hiç şubelere sahip olmayı ve işinizi büyütmeyi düşündünüz mü?

Düşündüm, ancak benim kitabevimin gücü, bölgemizde çok iyi tanıdığımız müşterilerimizin zevklerine ve ihtiyaçlarına tam olarak odaklanmamızdan geliyor. Anaokulları, okullar ve kulüplerle kuvvetli bir ağla bağlandık. Başka bir yerde, koşullar tamamen farklı olurdu. Geçtiğimiz on dört yıl boyunca kendimizi küçük bir markaya dönüştürmeyi başardık. Bir şey için varız ve bunu kendim için korumak istiyorum: Şöhretimizin bize daha geniş bir yarıçaptan müşterileri getirmesini tercih ederim.

- Bir kitapçıda çalışmak isteyenler ve kendi kitapçılarını açmak isteyenlere bazı ipuçları ve tavsiyeler verebilir misiniz?

Bir kitabevinde çalışmak isteyenler elbette tutkuyla okumalıdır. Ama aynı zamanda insanları sevmeli, müşterilerle iletişim kurma yöntemleri üzerinde düşünmeli, empati kurmalı ve ihtiyaçlarını anlamalıdır. Sadece kendi favori başlıklarını satmakla kalmayıp, aynı zamanda müşterinin ne tür kitaplar istediğini veya okuması gerektiğini öğrenmeye çalışmalıdır. Ayrıca mevcut kitap pazarı hakkında sürekli bilgi sahibi olmalı, her şeyi okumalı, trendleri takip etmelidir.

Kendi kitabevinizi kurmak istiyorsanız, çevrenizi tanımanız gerekir. İnsanlar orayı nasıl algılar? Eğitim seviyesi nedir? Bu insanların hangi değerleri var? Ve elbette: Kitaplar için ne kadar para harcarlar? Bu sorulara cevap verdiğinizde, o çevredeki insanların satış noktasında neye ihtiyaçları olduğunu anlarsınız? Orada geçirdikleri zamanı uzatmak için ne yapabilirim diye kafa yormalısınız. Kitabevini de kendilerini rahat hissetmelerini sağlamak için nasıl bir yer kurmanız gerektiğine iyi karar vermelisiniz.

Sonra bu insanların hangi kitapları seveceği sorusu geliyor. Ve mümkün olan en iyi ekonomik koşullarda, o kitapları nasıl elde edebilirim ki ben de yaşamımı bu iş üzerinden sürdürebilirim.

Yaptığın şeyi sevgi ve tutkuyla yapmak vazgeçilmezdir. Çünkü müşterilerimiz bunu algılarlar ve takdir ederler.