Bugün günlerden Cumhuriyet Kitap!

Cumhuriyet Kitap Eki, 1559’uncu sayısıyla yine dopdolu bir içerikle bugün gazetenizle birlikte...

Yayınlanma: 26.12.2019 - 10:00
Abone Ol google-news

Yılın son sayısıyla karşınızdayız. Yayıncılık mesleği bakımından güçlüklerle dolu bir yılı geride bırakıyoruz. Kitap yayımlamak geçmiş yıllara göre artık epey maliyetli bir iş oldu. Ülkemizde ne kitaplık kâğıt üreten fabrika ne de matbaa makineleri yapabilen var. Her şey dışardan dövizle alınıyor. Basılan kitapların önemli bir oranını oluşturan yabancı yazarların telif hakları da döviz olarak ödeniyor.

Bütün bu maliyetler ister istemez kitap fiyatlarına yansıyor. Kitap artık öğrencinin, memurun, geniş okur kesimlerinin kolayca ulaşabileceği bir ürün olmaktan uzaklaşıyor. 

Sayılara da yansıyor bu gelişme. Kitap fuarlarının bütün yurda yayılması, indirimli satışlar önleyemedi yayın dünyasının kan kaybını.

Fuarlar arttıkça, yerel kitabevleri daha da güç duruma düşüyor. Internet üzerinden indirimli satışlar, hem kitabevlerini hem de fuar ziyaretçilerini azaltıyor. Okullardan, cezaevlerinden gelen bedelsiz kitap istekleri ise hiç azalmıyor.

Çözüm için Türkiye Yayıncılar Birliği’nin önerileri henüz bir karşılık bulmuş değil. Tek fiyat uygulaması, kamu yönetiminin halk kütüphaneleri yoluyla yeterli alımlar yaparak kitapları halkın bedelsiz biçimde yararlanmasına sunması gibi talepler gerçekleşmeyi bekliyor.

Her şeye karşın kitapların günlük yaşamda yeri giderek artıyor. Kitapların okurlarına sunduğu benzersiz dünyaların, yeri doldurulamayacak güzelliklerin her gün biraz daha farkına varıyoruz.

Barış, özgürlük ve adalet içinde kitaplarla dolu mutlu bir yıl dileğiyle...

Cumhuriyet Kitap Eki, 2019’un son sayısında yine birbirinden önemli yazarların kitaplarıyla okurlarının karşısında. 1558’inci sayımızın kapağında usta yazar Necati Tosuner yer alıyor. Birbirine bağlı dokuz öyküden oluşan çocuk kitabı Yaz Sevenler Kış Sevenler’i (Günışığı Kitaplığı) konuştuğumuz Tosuner; çocukların büyüme yolculuğunda karşılaştığı, umut, özlem, aile, sevgi ve oyun gibi c¸ocuklugˆun iz bırakan duygularını yine yetkin bir Türkçeyle öyküleştiriyor. Gamze Akdemir, Necati Tosuner’le Yaz Sevenler Kış Sevenler’in yanı sıra yeni tasarılarını da konuştu. 

Cumhuriyet Kitap’ın 1559’uncu sayısının bir diğer önemli konuğu da; ‘Çeviri Bilinci’ (Tekin Yayınevi) kitabıyla usta çevirmen Ülker İnce. Çeviri metin gerçekten yalnızca yazarın metni midir? Sadakat ne demektir? Farklı eleştiri, edebiyat ve çeviri kuramlarının ışığında özellikle de yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren bu sorulara çok farklı yanıtlar verilmiştir. Yalnızca kuramcılar değil, edebiyat çevirmenleri de yaptıkları iş üzerine düşünmeye başladıkları an bu soruların pençesinde bulmuşlardır kendilerini. Ülker İnce’nin ‘Çeviri Bilinci’ (Tekin Yayınevi) adlı kitabını Ayşe Ece inceledi.

Yitirmekten korktuklarının peşinde, bir sonraki günü, ertelenmiş mutluluğu, aşkı, özgürlüğü arayanların romanı Bekleyişin Şarkısı’na (Everest Yayınları) ilişkin bir söyleşi de sayfalarımızda. Mehtap Ceyran ile çocukluktan, gençliğe, yetişkinlikten zamanın sonsuzluğuna uzanan bu arayışı, modern zamanın doyumsuz insanını ve toplumsal belleği Sacide Alkar Doster konuştu.

Yazarımız Oğuz Demiralp, Okuyaz isimli köşesinde, bu hafta Kafka’dan Rilke’ye, Mann’a, Nuray Tekin’den Şule Köklü’ye insan - köpek dostluğunu işleyen metinlerin izin sürerek, Kıtmir’in selâmını iletiyor okurlara: “Nerede bir muamma, edebiyat orada! Kendimi bildim bileli köpek sevdiğimden insan - köpek dostluğunu işleyen metinlere ilgi duyarım. Zaten efsanelerde, masallarda köpeğin olumlu imgesi olumsuzundan fazladır. Köpeğin saldırgan yönünün değillenmesini anlıyorum ama temeli olmayan dinsel gerekçelerle köpeği insanın yaşam alanından dışlamaya çalışılmasını hiç anlamıyorum. Gel de Sivas kangalına ‘mekruh’ de bakalım! Yakışır mı? Bırakalım bu ön yargıları. Her köpek gizilgüç (potansiyel) Kıtmîr’dir.”

Yazarımız Sevgi Özel, Sözebesi isimli köşesinde, 2019’u, hangi duygularla göndereceğimize ilişkin bir değerlendirmeyle başlıyor yazısına. “2019’u gönderirken dil sorunlarını salt yabancı sözcük saldırısıyla eşleştirmek doğru mu? Sözcüklerin pasaportu yoktur; düşünmeden, üretmeden kapıları açarsanız yabancının her düşüncesi ve üretimi adıyla balıklama dalar; bebenizin mamasından, ninenizin giysisine dek tüm yaşamınıza yapışır. 30-40 yıl önce yabancı dille öğretime, yabancı adlandırmaya, tabelalara “Hayır!” diyenler çoğunluktaydı; şimdi İngilizce bezeli tabelalara Arapçaları da eklendi.” diyen Sevgi Özel, “Ne yapmalıyız?” sorusunun yanıtlarını da irdeliyor.

Dille yazınsal verim arasındaki ilişki ağı hep ihmal ediliyor. Oysa dil, kendini o dilde üretilen yapıtlarda göstermez mi? Bunca şiir, öykü, roman, oyun, deneme vb. yayımlanıyorsa, bunların dille, dilin bunlarla etkileşimine bakarak ne söylenebilir peki? Yazarımız Sadık Aslankara, Kitaplar Adası’nda isimli köşesinde öykünün, romanın dilimize kattıklarını inceliyor.

“Kadınlara yönelik şiddet kadın düşmanlarının tekelinde değil; yeri geldiğinde en aydın, ince ruhlu, sanatçı ya da eşitlik yanlısı solcu örgüt militanı erkek bile bu suçları işleyebiliyor.” Emine Toprak, Yiğit Bener ile yeni romanı ‘Acı Portakal’ı konuştu.

Yazarımız Simlâ Sunay, Çocuk sayfamızda; Katalan yazar Tina Vallès’in, dededen toruna, kırsaldan kente, ağaçlardan sokaklara aktarılan hafızanın saatini tutarken, çekirdek aileden geniş aileye bir (zaruri) geçiş hikâyesi anlattığı Ağacın Hafızası (Can Yayınları) adlı çocuk romanını değerlendirdi. 

Belleklerde Fosforlu Cevriye romanıyla yer edinmiş Suat Derviş’in kitaplarını yeniden yayımlayan İthaki Yayınları; sosyalist yazarın, ilk kez 1924’te basılan gençlik ürünü, Beni mi? adlı öykü kitabını bütün yapıtları dizisinin 15. kitabı olarak yayımladı. Kitabı, Hasan Öztürk inceledi.



Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler