Haftanın güncel çocuk kitapları...

Atatürk’ün Düşü Mutlu İnsanlar Ülkesi / Mina Tansel / ABİS Yay. / 284 s. / 12+

Mina Tansel, Atatürk’ün yaşamını konu alan yapıta, sekizinci sınıf öğrencisi bir gencin isteğiyle karar vermiş. Kitabın en belirgin özelliği/ benzerlerinden ayrılan yanıysa Atatürk’ün yaşamının her döneminin toplumsal ve tarihsel gerçeklerle, dünyada, özellikle de ülkemizin yakın çevresinde yaşananlarla iç içe anlatılması. Kitabın adına taşınansa aslında Atatürk’ün gerçek hedefini bir çocuğun hayata kattığı düş sıcaklığıyla açığa vuruyor olması. Dahası Atatürk İlkeleri’ne de farklı bir yerden bakıyor Tansel. Yola, “Atatürk’ün bana nasıl anlatılmasını isterdim?” sorusunun ışığında çıkınca yaklaşımı, yorumu ve anlatımıyla farklı, ilgi çeken bir çalışmaya ulaşmış.

Babamın Ekmekleri / Gülşen Manisalı / Final Yay. / 24 s. / 4+

Yayınevinin “Okuyan Fil” serisinde yer alan Babamın Ekmekleri öyküsü bizi bir ekmek ustasıyla tanıştırıyor. Ustanın okula yeni başlayan oğlu, yaz tatili boyunca kuşlardan bile erken uyanıp babasına yardım ediyor. Fırına giderken babasıyla sokak hayvanlarının su kaplarını dolduruyor, kuşlara kuru ekmek kırıntıları bırakıyorlar. Fırında kahvaltıya kuşluk vaktinde bir köşeye kıvrılıp kestirmeler de ekleniyor. Bir yanda çalışmanın, üretmenin sevinci, bir yanda taze ekmek kokusu, öte yanda ekmek gibi değerli, insan ve doğa ilişkileri. Ve aslına bakarsanız “baba ile oğlun” ekmekleri... Ekmek sıcaklığında ve sevgiyle örülmüş bir öykü bu.

Yeraltı Canavarı / Ayfer Demirtaş / Yakın Yay. / 112 s. / 8+

Umut’un öyküsü deprem çadırında başlıyor. Van Erciş depreminde evsiz kalan ailelerin yerleştirildiği çadırkentte. Soğuk havaya elektrik ve sudan yoksunluk da eklenince ilkin babaannenin, dedenin köyüne sonra Ankara’ya uzanıyor ailenin yolu. Ayfer Demirtaş; her zorluğu, sıkıntıyı, korkuyu oyunla atlatmayı başaran; savaş alanından yıkılmış kentlere her yeri oyun alanına çeviren çocukların penceresinden bakıyor deprem gerçeğine ve onun sonuçlarına. Van depreminin dokuzuncu yıldönümünde, 23 Ekim’de basılan bu yaşama tutunma öyküsünün okura giden yolunu 30 Ekim İzmir depreminin kesmesi de ilginç bir rastlantı olsa gerek.

Efsane Futbol Takımı / Fatih Tuncay / Bilgi Yay. / 192 s. / 10+

Fatih Tuncay hepimizi Efsane Futbol Okuluna çağırıyor. Daha bahçe kapısında, “Futbol basit bir oyundur. Zor olan basit oynamaktır.” diyen dünya futbolunun efsane adlarından Johan Cruyff gülümsüyor. Metin Oktay, Can Bartu, Hakkı Yeten bahçede çaya/ limonataya bekliyorlar. “Eğer sekiz buçuk yaşındaysanız, mutlu olmak ve gülmek için sebep aramaya gerek yoktur.” diyen Cengiz’le el ele giriyoruz sınıfa. Yanımızda günümüzün futbol yıldızları. Kimler yok ki!.. Ders çabuk bitiyor. Haydi, şimdi doğru sahaya. Düdük sesine dönüyoruz: “Kampa ve antrenmana hoş geldiniz. Benim adım Sergen Yalçın.” “Benim adım da Bülent Korkmaz.” Sahi, dünya şampiyonu Efsane Futbol Takımı’nı siz de merak ettiniz değil mi?