Olaylar Ve Görüşler

Türkan Saylan’ın anısına minnetle... - Gülseren Delibaş

18 Mayıs 2024 Cumartesi

Prof. Dr. Türkan Saylan’ın aramızdan ayrılışının üzerinden tam 15 yıl geçti. Türkan Saylan ile ilk karşılaşmamız 1992’de Kanser Haftası nedeniyle düzenlenen konferansta olmuştu. O konferansta mimikleri, giyim tarzı ve güzel Türkçesi ile biz dinleyenleri kendine hayran bırakmıştı.

İkinci karşılaşmamız ise 17 Ağustos 1999 depreminin ikinci gününe rastlar. Dernek yönetimi olarak o gün birkaç arkadaş buluşarak sivil toplum kuruluşları ve resmi kurum yöneticilerinin yer aldığı valilik bahçesinde toplandık. Derneğimizin Kocaeli şube başkanı Gülşen Müstecaplıoğlu, sekreterimiz Nilgün Külünkoğlu ve ben bir ayağı kırık masamızın başında halkımızın gereksinimlerini saptıyorduk. Bir yandan da yardım elini uzatan kişilerin isim ve telefonlarını not alıyorduk ki karşımızda Saylan’ı gördük. Birlikte valinin odasına gittik. Yarım saatlik konuşmanın ardından vali bey ve Devlet Bakanı Hasan Gemici ile bir protokol imzalandı. Türkan Saylan’ın sunduğu çözüm önerileri beğenilmişti.

Ülkemizi acıya boğan 1999 depremi nedeniyle okullar uzun zaman açılamamıştı. O zor günlerimizde halkımızın yanında ordumuz vardı. Saylan, komutanlarla konuşarak onlardan ilköğretim yaşındaki çocuklar için eğitim çadırları kurmalarını rica etmişti. Bizleri depremin yarattığı şoktan kurtararak eğitim çadırlarında görevlendirmişti. Psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarının bazılarını Kocaeli Üniversitesi’nden bazılarını da İstanbul’dan getirerek çocuklarımızın bozulan ruhsal durumlarına derman olmuştu. Bunlar nasıl unutulur?

Deprem mağduru okulların tamirine el atıp o bölgelerde, Yatılı İlköğretim Bölge Okulları (YİBO) ile Pansiyonlu İlköğretim Okulları (PİO) yaptırdı. Ayrıca psikolog, sosyolog ve sağlıkçıların içinde olduğu anne-baba okulları açarak eğitimin ailede başladığını gösterdi.

Ondan çok şey öğrendik. Örgütçü yapısı, dürüstlüğü, insanlığı, alçak gönüllülüğü, sabrı, yaşama sevinci, çalışkanlığı ve çözüm üretme yeteneği bizlere örnek oldu. Yaptığı toplantılarda bizlere şu sözü söylüyordu: “Sorun üretmeyin, çözüm üretin.” Bu sözün hep arkasında olduk, olmaya devam edeceğiz.

Prof. Dr. Saylan anılarını anlattığı bir kitapta: “Bizler çocukken anamızın, babamızın, öğretmenlerimizin bize ilk öğrettiği şey, dürüstlük, namusluluk, haram yememe, başkasına iftira etmeme, kıskanmama, yalan söylememe ve her şeyi kendi alın terimizle hak ederek kazanma, bunu da olmayanlarla paylaşma şeklindeydi” diyordu. Yine çocuklara ve gençlere hitaben yazdığı bir mektupta da: “Her şeyi araştırıp öğrenmeyi, öğrendiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşmayı ilke edinin. Günlük tutmayı unutmayın, yazın! Öykü, mektup ne isterseniz yazın... Gençler; ilk adımı, kendi kendimizi sorgulayarak, kendi kendimizi geliştirerek atabiliriz. Öğrenme açlığı değil midir, bizim daha diri, daha canlı olarak yaşama sarılmamızı sağlayan... Bol bol okuyun! Kitapsız bir dünya düşünemiyorum. Hepimiz okumalı, öğrenmeli, kendimizi geliştirmeliyiz. Yakın tarihimizi ne denli iyi bilirsek, bugünü ve geleceği de o denli iyi algılar, çağdaş, laik ve demokratik Cumhuriyetimizi daha çok sahipleniriz” der.

HEDEFE ULAŞMAK

Lepra (Cüzam) Derneği’ni Türkiye’de kurmasını, ardından bölge bölge ülkemizi gezerek tarama yapması, yüzlerce cüzamlı hastayı İstanbul’a getirerek tedavi ettirmesi çok büyük bir başarı. Bu özveri karşısında Atatürk’ün söylediği: “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözünün ne kadar doğru olduğunu anladım.

Değerli Türkan Hoca’mız ile son kucaklaşmamızı ve aramızda geçen konuşmada, “Atatürk’ün yolundan ayrılmayınız” diyordu ve Atatürk’ün şu özlü sözünü aklımızda tutmamızı söylemişti: “Hayal ettim. Hayalimin önündeki engelleri saptadım. Engelleri kaldırdığımda hayalim kendiliğinden gerçekleşti” ve eklemişti: “Önünüze hep engeller çıkacaktır, önemli olan soğukkanlılıkla onları kaldırıp hedefinize ulaşmaktır.”

Bu aydınlatıcı önerileri yolumuza ışık tutacaktır. İçimiz buruk Prof. Dr. Türkan Saylan’ı yitirdik ancak Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda giden, kurduğu Cumhuriyete sahip çıkan bilinçli bir gençlik ordusu yetişiyor. Özellikle kız çocuklarının okuması konusunda kardelenler birer ışık oldular. Biliyoruz, Türkan Saylan’ın gözü arkada kalmayacak.

GÜLSEREN DELİBAŞ

ÇYDD KOCAELİ ŞUBESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları