Miyase İlknur

1 Mayıs bal gibi solcu bayramıdır

04 Mayıs 2024 Cumartesi

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Mayıs öncesi Taksim Meydanı’nda kutlama yapılıp yapılmayacağı tartışması yaşandı. Hükümet beklendiği üzere “Taksim”i yine 1 Mayıs kutlamalarına kapattı.

Yeri geldiğinde “1 Mayıs kutlamaları için Taksim’i 1977’den sonra ilk kez Erdoğan açtı” diye böbürlenen AKP ve yandaş medyası, ne oldu da kapattığını söylemiyor bir türlü. Biz söyleyelim o halde: Gezi travması.

Bu yıl da Taksim’in işçilere kapatılmasına kimse şaşırmadı. Ancak şaşırdığımız DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB’nin günler öncesinden “1 Mayıs’ta Taksim’deyiz” açıklaması yapıp sonradan vazgeçmesiydi. CHP’nin de “Mademki örgütler yürümekten vazgeçti, biz de saygı duyuyoruz” deyip alanda basın açıklamasıyla yetinmesiydi.

Evet iktidar şimdiye kadar görülmedik bir polis gücü ile yolları kapatmış; bırakın Taksim’i, İstanbul’un bütün ana arterlerinde barikatlar kurmuş; toplu taşıma seferlerini bile durdurmuştu.

İstanbul Valiliği’nin bu önlemleri alacağı beklenmeyen bir durum muydu?

Hayır, pekâlâ bekleniyordu.

O zaman insanlara “Ne pahasına olursa olsun Taksim’e yürüyeceğiz” demenin manası nedir?

Saraçhane ya da başka bir meydanda bir kutlama programı yapılır, herkes de o programa destek verir, kimse bu durumu eleştiri konusu yapmazdı.

Sonradan yapılan açıklamalarda “Taksim’e yürümek istedik ama işçilerle güvenlik görevlileri arasında çatışma çıkmasına gönlümüz razı olmadı” türünden açıklamalar zevahiri kurtarmıyor.

Kimse sizden gidip polisle çatışmanızı istemiyor zaten. Ama hiç olmazsa barikata kadar yürüyüp barikatların önünde bir oturma eylemi yapsaydınız.

Oraya kadar yürünmesi halinde, hele de başlarında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bulunduğu bir korteje polisin nasıl bir tavır alacağını gitmeden bilemezsiniz. Buna da “E biz öncesinde polis amirlerine sorduk. Onlar gelirseniz size engel oluruz, dediler” argümanı da ikna edici olamaz.

Elbette öyle diyecekler. Ama dediğim gibi sendikaların genel başkanları, seçimden birinci çıkmış CHP’nin genel başkanı, belediye başkanlarının olduğu bir korteji kimse durduramazdı. Durdurmaları halinde de dediğimiz gibi en azından orada akşama kadar yapılacak bir oturma eylemi ile dünya kamuoyunda Türkiye’nin hak ve özgürlükler konusundaki durumunu gözler önüne sererdi. Ama olmadı. Korkarım bundan sonra herhangi bir eyleme çağrı yapıldığında arkalarından yürüyecek birileri olmaz.

TAKSİM’İN ANLAMINI ÖNEMSİZ KILMA ÇABALARI

Bu yıl yeni bir söylem peydah oldu. Taksim Meydanı’nı ve 1 Mayıs’ın anlamını tahrif etme. Taksim Meydanı’nda kutlama yapmak şart mıymış, bu Taksim aşkı neyin nesiymiş? Yok efendim kalabalıkta yürüyenlerin hepsi işçi miymiş, yok 1 Mayıs solcu bayramı mıymış?

Evet kardeşim 1 Mayıs bal gibi solcu bayramıdır. Sınıf mücadelesine inanmayanların, emek sömürüsüne karşı çıkmayanların 1 Mayıs kutlamalarında işi ne?

Bu değerleri içselleştirmiş kişilere de siyasi literatürde solcu denir.

1 Mayıs kutlamalarına ille de işçiler katılacak diye bir şey yok. Emeğin sömürüsüne karşı çıkan herkes o meydanda yerini alır. Ha, her 1 Mayıs’ta ortalığı yakıp yıkan, şiddete başvuran goşistleri kastediyorsanız eğer, bunu önlemenin yolu Taksim yasağını kaldırmaktır. Taksim’de hangi kutlamada bu grupların taşkınlığına izin verildi.

Taksim’in işçi sınıfı ve sol kesim için elbette simgesel bir anlamı var. Bunu yadırgayanların aklına şaşarım. Kontrgerillanın katlettiği 37 canı da 1 Mayıs vesilesi ile anmaktır amaç.

Rusya’da 1905 yılında yaşanan “Kanlı Pazar” ile Ekim Devrimi’nin gerçekleştiği Uritski Meydanı nasıl bir öneme sahipse bizim için de Taksim öyledir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu Ateş MHP’yi yakar 11 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları